Süveyda
içimin mavi renkli goncası
ne zaman gönül verdin beyaza 
için kış rengi bir ihtilal, dışın düşmüş ayaza 
gözyaşın zehir akar gülüşlerini sevdiğim 
kapatma gözlerini 
son bir kez daha bak bana
öldüreceksen sen öldür,sen öldür Süveyda...


İçimde kurumuş güllerin kokusu var 
dikenleri el acıtır 
acıyı sarmakta olsa da zaman
ateştir artık 
geceye düşen karanlık 
Ayrılıktan  bahsetme bana 
Güneş ufka konsa ne yazar 
Suya değdi gün Süveyda


Yüzümde mevsimsiz dualar 
unuttur makamında sana bakıyorlar 
ellerim benim değil 
gözlerimde ise öldürücü duruşlar
gözyaşımın suçu yok 
acımı sorma Süveyda
yoksa yağmurlarda ıslanır kanadı kırık kuşlar
ve ben ağlarım 
ağlayınca içime takılır binlerce yemin 
tutmazsam düşerim 
düşmeden kaldır beni belki vaktidir Süveyda 
ruhumun miracına değer başım kimbilir ..

bana yakın ,sana uzak olandan 
kendime saklanırım korktuğum her yalandan 
akşamın açmayan renginde açar belki dünya 
bir daha geceye kanmam o zaman
yürüdükçe yaklaşırım gölgene 
ayak izine sığınır da
gün ışığından kaçamam 
Süveyda
sözlerime ilişen ahh
sakın ama sakın  uyuma..
-Arzu Karadoğan-





.........
( Süveyda başlıklı yazı A.KARADOĞAN tarafından 7.07.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.