Hangi tapınaklarda kaybettin yüzünü!
Yaşam kendi içinde delirmişçesine akar iken
Sen susarsın
Fani bir düşe uyanır bedenin
Sonsuzluğu avuçlar anlar
Susar kelimeler
Susar ansızın yalnızlık
Teninde kızıl güller açar
Sere serpe uzanıp kırlara
Çocukları izliyorsun şimdi
Ellerinde masum oyuncaklar
Dilinde eski bir şarkının sözleri
Renkleri saplıyorsun gül sinene
Yangın oluyor gökyüzü
Sen içimin yangınına düşüyorsun
Ne çok özledim yar seni
Özledikçe seni ben
Bana aşkın sofrasını kuruyorsun
O ayaz sarılışların nefesinde nice tohumlar
Gözlerimin mihmanında sevdalar
Ezber bozan bir sevda bizimkisi
Bunun için hoyrattır vedalar
Hüzün sarıyoruz her gün dudağımıza
Özlem kehribar bakışlı bahar
Ucu yanık mektuplarca
Birbirimize gelmeyi bekler
Selahattin YETGİN