.bû-yi Sevda
aşkın sırrına sefasına talip olanlar değil cefasına amin diyenler erer.
Apansız fethetti muhkem kalemiTarifin tasvirin ardı bu sevdâSusturdu lisânı kırdı kalemiİffetti namûsdu ardı bu sevdâDünyevi hevesler aşılmaz dağdıRahmet bulutundan lütufla yağdıBir gün batımında sadrıma ağdıNefisten alınan sârdı bu sevdâMihneti nimetle sardı bu sevdâDünya dediğimiz köhne meyhâneEylerken kendine deli divaneLütuf-kâr’m kıldı şem’e pervâneKeremi kül eden hârdı bu sevdâEhl-i kal olana hardı bu sevdâÖmür takviminde eksilirken günGözlere yaş dolar gönüle hüzünMeçhule yürürken gamlı ve üzgünSusuz sahralarda pardı bu sevdâMevsim-i şitâda pardı bu sevdâBeden demlenirken bir damla sudaEcel göz kırpmadan bekler pusudaÇile hazzdır derdi ile mesûdaKâhi ateş kâhi dardı bu sevdâBîkese garibe dârdı bu sevdâSönmedikçe kalbde ümid ışığıAyaz vurmaz ateş yakmaz âşığıYılların bahşidir ten kırışığıDil-i a’mâya târdı bu sevdâSıdk ile çalınan tardı bu sevdâİç çeken sîneye bin ok saplanırHer geçen saniye gün hesaplanırCemâl-i yâr ile âlem kaplanırNoksânı setreden zardı bu sevdâAğıttı figandı zârdı bu sevdâGurbet içre gurbet hasretim sılaEşk-i çeşmim akar vermez fâsılaBirgün rücû eder herşey asılaGülistan saklayan nârdı bu sevdâSabır ağacında nardı bu sevdâÂrifler hikmetle eyler temâşâSadakat burcunda yer yok telâşaAdım yazılmasın bir kara taşaMestâne olduğum şârdı bu sevdâGedâ-ı miskine şardı bu sevdâGayrı dar geliyor bu koca şehirVisâli ukbâya olsa da tehirVuslat gelinine biçilmez mehirMuhabbet bağında bârdı bu sevdâDüğündü halaydı bardı bu sevdâSöküp çadırları göçümü derdimNe varsa heybemde yağmaya verdimGönül dergâhına yokluğu serdimMeç vurup göğsümü yardı bu sevdâZahiri nazarda yardı bu sevdâGün akşam oluyor vakit ikindiVelvelem ağıtım sükûta sindiSîmâsız bir resim derûne indiVehimler yurdunda kârdı bu sevdâZehiri bal ile kardı bu sevdâEl uzattı himmet denen kuledenSultanlıktan öte canı kul edenGünahiyi geçmez akçe pul edenEzeli ervâhta vardı bu sevdâMenzili a’lâya vardı bu sevdâAhmet İslamoğlu
ar:utanma,mahcubiyet,hayâ
ar:ardı:ötesi
bâr:yük,ağırlık,meyva
bar:Anadolu'nun doğu ve kuzey bölgesinde, en çok Artvin ve Erzurum yörelerinde el ele tutuşularak oynanan, ağır ritimli bir halk oyunu:
par:çeşme
par:gül bahçesi
par:alev
şâr:-şehir, belde, kent
şar:ödül
şar:gönül
dar:-Darağacı
dar:ev,yer,mekan,konak
zâr:inleme,ağlama â
zar:. İnce perde veya örtü.
târ:karanlık
tar: Doğu Anadolu ile Azerbaycan'da çalınan bir çalgı türü.
var:mevcut
var:vardı:ulaştı,kavuştu
nar: sarı sert bir kabukla örtülü, içinde çok sayıda kırmızımtırak, sulu taneler bulunduran yuvarlak yemişi.
nâr:ateş
har: Hor, hakir, âdi. Aşağı.
hâr:kor,ateş
sâr: İntikam, öç.
sar:sardı:sarmaladı,kapladı
kâr:Fayda, menfaat. -Bir işten, alış-verişten, bir faaliyetten elde edilen kazanç.
kar:kardı:karıştırdı,yoğurdu
yar:yardı:dildi parçaladı
yar:uçurum
(
.bû-yi Sevda başlıklı yazı
günahii tarafından
9.01.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.