Sitem bohçasında geldi selamın,
Gözümün yaşını tutamadım yâr.
Aşkın pazarında mezaddır canım,
Beş para etmedi satamadım yâr.


Bedelin var mıdır candan beriye,
Toz pembe dünlerim döndü griye,
Bir divâne kaldı senden geriye,
Adımı yoklara katamadım yâr.


Sükûtle setredip gönül zârımı,
Unuttum kendimi sildim ârımı,
Sürdüm pey olarak bütün varımı
Ayrılığı yine utamadım yâr.


Hayat bahşederken lisânın, sözün,
Zevale göz kırpar içimde hüzün.
Baktığım her yere nakşolmuş yüzün ,
Cemâlin yok sayıp yatamadım yâr.


Bozmadım ahdimi sözümde durdum,
Yıkıldı çadırım virâne yurdum .
Ümidler büyütüp hayâller kurdum,
Vuslata bir tarih atamadım yâr.


Bedenim çarmıha gerilse bile,
Sırrı nihanımsın düşürmem dile.
Aşım mihnet oldu ekmeğim çile, 
Ah çekip feleğe çatamadım yâr.


Saçının teline biçilmez mehir.
Visâli ukbâya eyledin tehir.
Firkatin tasında bal iken zehir,
Vefasız demişsin yutamadım yâr.


Sadân yankılanır duyduğum seste.
Pâyimâl bedenim nâmım dilbeste. 
Mahpus kaldım mecaz denen mahbeste,
Hakikat bahrine batamadım yâr.


Ahmet İslamoğlu

( Atamadım Yar başlıklı yazı günahii tarafından 9.01.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.