Eğreti...misafir 3 . Cana Doğru Gitmek İçin Oğlumla Birlikte Tiren Yolculu
.............
.........................
Serkan , Can`ın çocukluk arkadaşıydı, samimiyetleri de gençlik, ve bugüne kadar devam etmişti. Malesef inasın nerede, ne olacağı belli olmuyor, insan hayatı pamuk ipliği gibidir, dokunursan kopar. Serkan`ında öyle Köyde Çocuklarla oynarken , Meyve ağacına tırmanması, onun yaşamını elinden alacağını nerden bilsin!?.
Buda böyle bir yaşam`dan bir İnsan`ın bu dünya`dan göcüş hikayesi. İçimden değinmeden geçemiyeceğimi anladım, az da olsa satırlarımla anlatmak istiyorum .
Tirene valizlerimizi SERKAN taşıdı , çok iyi bir
İNSANDI, yufka yürekliydi. Tirene bindiğmizde de SERKAN'la vedalaştık. Tirend'eki çalışan memur, binin binin Tiren gidiyor diyormuş , bizede ne diyor bu kadın , Serkan'da; binmenizi söylüyor. Bindik eller yukarı son veda olarak bay bay sallandı, yolumuzu aldık CAN`a doğru oğlumla birlikte. Birdaha o aileye hiç uğramadık, onlarda aramadılar. Aradan bayağı sekiz on yıl kadar bir zaman geçti.
Serkan` daha çocukken, köyde arkadaşlarıyla birlikte oynarken bir ceviz ağacının dalından düşer, ve bacağından sıyrık yarası alır, çocukluk işte buda nerden bilsin , gelecekte onun hayatını belirliyeceğini. SERKAN'ında orada düşmesiyle, Kemik çatlaklığı oluşmuş, bu aileside Köylü olduğu için, kendi yöntemlerini uygulamışlar. Ezilmenin üzerine et falan veyahutda kapsül tablet ezmesi gibi tamamen ilkel bir tedavi şeklini hafife almışlar yaranın üzerini tedavi etmişler, içerideki kırıktan haberleri olmaz.
Bu çocuk aylar, yıllar geçtikçede aksamaya başlar. Yinede anlamazlar nedenini. Burada ailesi niye aksıyor diye Kanada'da Doktora götürürler, OĞLAN genç delikanlı , Anne vede Babasıyla birlikte Doktor "da ölçümlerin neticesinde öğrenirler, kemik çatlaklığından dolayı , kemik üzerine bastıkça, artık bedeni taşıyamıyor, kemikte aşınmalar oluyor.
Bununda pek tedavisi yokmuş, onun için DOKTOR orada Serkan`ın yüzüne söyler, ailesinide haberdar eder ortalama "19" sene bir müddet, "O haberle eve geldiler. Bayağı üzgündü ailelerin hepisi. KENDİ kendilerinede moral veriyorlardı.
"O zaman Yaşta 32 falan, belki bu zaman zarfı içinde TIPTA" İlerleme olurda , sağlığıma kavuşurum düşünceysiyle, bütün ailenin UMUT beklentileriydi.
Malesef Doktorların verdiği zamandan da , erken YAŞAMA veda eder. "Serkan "Vefat etmiştir. Tanrım Rahmet eylesin , toprağı bol olsun, erken aramızdan ayrıldı. Tanrım Ailesine büyük sabırlar versin, böyle acı yaşatmasın.
Büyük birde ailesi vardı Toprağı bol olsun bütün duğalarımız onunla. Tüm Insanlığın gideceği yer orası, malesef kaçış yok, ama er, ama geç.... Duyduğumuzda çok üzüldük Can"la . Vay be dedik , dünya aslında bir okadarda küçük oluyor. Kimseler bize kapılarını , fazla açmadılar bizim onlara aile olarak yük oluruz diye sanki bulaşıcı hastalığımız varıdı bizim yoksulluktan aşağıladılar ,mesafeliydiler.
Bizde uğramadık bir daha alınganlık yaptık, gururumuzu daha fazla rendice etdirmek istemiyorduk yaptıklarının karşısındada neticede bizde insanız duygu vede hissiyatlarımız vardı , bir dahamı kimseye eyvallah etmeyecektik karşılıklarını gördük bize karşı burunları havalılardı alayının. Allahım kullarını kimselere mutaç etmesin üç günden fazla sadece misafirlik olabilir onun dışında da katiyen düşüncesi bile yersizdir bunca eziyetden sonra.... CAN'la birlikte kendi yağımızla kavrulduk.
Nursel ablanın; "Tirende giderken arkamızdan koduğu "Azık bile "Çoban azığı gibiydi. Acıkırlarsa "Tirende yesinler diye. "Oğlum acıkmış olacak ki! Açtığımda ne gördüm çok şaşırmıştım "Ekmek arası "kaşar "peyniri güzel . Domates, Salatalık oda iyi ama , "Tuzu bile" Naylona bağlamış, düğümlemiş.
İnsan küçük bir tuzluğa kor.TORONTO'dayız ya ... aa... Tirende çok utandım, büyük yolcu Tireniydi kalabalıktı içi ben hiç yemedim zaten, oğlana bir kaç parça ekmek verdim, tenezür etmedim o tarz yiyeceğde yol boyu açtım. Bizi nelere layık gördüler. Neyi anlatayım ki!? Her şey içler acısıydı!. Ben sadece CAN'a dogru gidip, kendimiz için iyi olanı yapacaktık.
"O ailede Toprağı bol olsun Serkan; çok samimi insandı. Birde hanımı çok iyiydi. Diğerlerini at çöpe. Babalarıda iyi insandı, bir kaçtanede luzumsuzlar vardı ama ....... "MUSTAFA amca , "gelin belkide haşlığın yoktur çarşıya çıktığında kendine "Hoşuna gidecek birşeyler alırsın.. üst, baş, kıyafet gibi ihtiyacımı karşılamak için harçlık bile verdi..çok güzel duygular bir insanı sevindirmek aynı zamandada üzüntüyüde sevincide birlikte yaşıyordum...
Amcam harçlık verirken bense almamakta ısrarlıydım , bizde okadar kendimize göre BOŞ gelmemiştik , ayarlıydık Kaynak olarak. Zorlayınca bende aldım ayıp olmasın diye. "Nursel` ablanın bakışları , Kaşlar çatık, bir okadar da sertti. Olsun , almasam ayıp olurdu.
"Keriman aç gözlü insan değildi zaten"!!.
Dost kayırmaktan düştüğü durumlarına yakınıyordu, sadece "Mustafa kalbi geniş bir Amcaydı.
"Nursel ablamda artık oda sorunlu insan olduğu için, kendi gibiydi. Napalım iyi yada kötü demem bana düşmez Kapılarında beni ağırladıklarını , iyileriyle , kötüleriyle genede Saygılıyorum." Keriman için yağmasada gürlediler"!.
Büyüklüklerini gösterdiler oda bir fedakarlıktır. "Keriman`a göre.... gönül komamıştır, her zamanda ... GEÇMİŞ günlerini saygıyla anar. Aileyide geçmişin izlerini hatırladığında hep saygılar! Ne demişler hatayı onlarda arama Hatayı ya kendinde yada yaptıranlarda ara der öylece geçiştirir.
Toronto`dan. 10 / 11 / 2014 . Dönüş Korkmaz .
(
Eğreti...misafir 3 . Cana Doğru Gitmek İçin Oğlumla Birlikte Tiren Yolculu başlıklı yazı
Mosell 07 tarafından
31.03.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.