Annesi babası gariban olduğu için okula gidememiş küçük boyacı çocuk körpecik yaşta almış omuzuna boya sandığını fırçasından başka oyuncağı olmamış köyünde kahvehane önünde

Ayakkabını boyayım’mı abi diyerek aslanın ağzından ekmeğini almış küçük boyacı çocuk

 

Bir gün aç bir gün tok yıllar su gibi akmış askerliği gelip çatana kadar

Her vatan evladının askere giderken yaşadığı heycan ı sevinçle yaşamış on sekiz ay vatanına

hizmet ederek vatan borcunu ödeyip memlekete geldiğinde hayatı kopan yerinden tutmuş

Eş dost yardımıyla evlendirilmiş gayet normal onunda hakkıydı evlenip çoluk çocuk sahib olmak

 

Ve iki çocuk sahibi olmuştu küçük boyacı çocuk onlara bir gelecek hazırlamak onun rüyasıydı

Bu mümkün değildi yaşadığı köyde ayakkabı boyamakla.. göçünü yükleyip İstambul un yolunu tutar İstanbul a varınca bir rutubetli ev kiralayıp yine boya sandığı ile çıkar o gizemli şehrin

kalabalık sokaklarına bir gün o sokak bir gün bu sokak on beş yıl dayana bilmiş hayatın zor şartlarına

 

İki çocuğu da henüz deli kanlı çağına gelmemişken yoksulluğun kanatlarında çocukları kaybederim korkusundan tekrar göçü yükleyip memleketine dönmüş memlekette işsiz aşsız günleri geçirirken ikibin on dört belediye seçimleri yaklaşmış mitink meydanlarında

Tepeden söylenen ev ev dolaşıp oy istemeye varmısınız çalmadık kapı bırakmamaya varmısızız mantığından yola çıkan başkan adayı küçük boyacı çocuğa bize oy verecek dört yüz kişiden imza toplarsan seçimi kazandığımda seni işe alırım diye vaatte bulunuyor

 

Küçük boyacı çocuğun hayali süsleniyor ve tanıdığı bütün kapıları çalarak imza topluyor

sonuç yine boyacı çocuk işsiz...olsun boyacı çocuğun canı sağolsun nasıl olsa dört yıl sonra bir daha seçim olur o zaman belki boyacı çocuk hayaline kavuşur

 

Seçimler bittiğinde küçük boyacı çocuk başkanın yanına varıyor başkan seni işe alamayacağım çünkü büyük şehir belediyesi daha fazla olan işçileri çıkarmamı istiyor diyerek sebeb gösteriyor boyacı çocuk diyor sayın başkan ım beni işe almayın bana bir çarşıda boya sandığımı koyacağım bir yer gösterin yeter diyor ona da hayır sana müsade edersek başka seyyar satıcılara da müsade etmek gerekir diyor boyacı çocuk hayalleri yıkılmış halde evine döner aradan  bir yıl geçti hala işsiz belki de tekrar istambul a döner kimbilir

 

bir vatandaş olarak bu duruma bir iki çift söz şimdi söylemek istiyorum işe alacağım seni diyerek ona dört yüz on beş imza toplatıp başkanlık kazandın haklar yiyerek şimdi o koltuk bir yerine batmıyor mu sayın başkan sakın yalandır iftiradır deme boyacıya dört yüz on imza verenler şahittir gözlerimle gördüğüm kulağımla duyduğumu inkar etmeyenler de çıkar elbet

Yazık bu vatana millete boyacı cocuğa yazık etmeyin yapamayacağınız sözleri vermeyin

Saf yürekli boyacılarımızı kandırmayın hani deriz ya bu dünyanın öbür dünyası da var.

 

Almanya

 

Ali Şahin (Elbistanlı)

( Küçük Boyacı Çocuğun Hikayesi başlıklı yazı Alişahin tarafından 4.04.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.