Dost meclisinde ya da kahvaltı sofrasında.
Merhaba deriz ona huzurun ortasında.
O, asude iklimin asil soylusudur hep.
Ayrı bir yeri vardır gönlün has sayfasında.

Ondadır gönül çelen işve, naz, tavır eda.
Kaşıkla bardağındır haz veren tatlı seda.
Demlikten dökülürken sanki bir şiir gibi.
Vuslatı meserrettir, buruktur çaya veda.

Çay zamanın has kızı, renk katar meclislere.
Şuası ilaç olur gönüldeki sislere
Buğu buğu yükseltir ruhu semaa doğru.
Onun yakut rengiyle dem düşer kulislere.

Demindeki incelik ince belliye dolar.
Güller onu kıskanır,hüznünden lâle solar.
Gurur duyar onunla semaver ile demlik.
Efsanesini duyan çiçekler saçın yolar.

Rengiyle pırıltısı göze gönle ciladır.
Sımsıcak duyguları sükuttan vaveyladır.
Sessizliğe bürünür siyah yakuta döner.
Bir günün bitiminde çok zordur çaya veda.
Desem duyar mı bilmem son nefeste elveda.
Ankara,08.11.2oo9 İ.K

Not: Aldığım tepkilere binaen çay şiiri yazmaya ara veriyorum. Dostlara duyurulur.
Çünkü bazı dostlar gereksiz ve olduğundan fazla çay şiiri yazdığımı vurguladılar mesajları ile. Haklı olabilirler endişesine kapıldım. Bir müddet çay şiiri yazmamaya çalışacağım. Sevgi, selam ve saygılarımla...

( Çaya Veda başlıklı yazı İbrahim Kilik tarafından 11/8/2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.