BİR  FERYAT YÜKSELİYOR  (D)UYUYOR  MUSUNUZ ?

Yürek  devletinin  başkentine sürgünüm bugün.

Kalabalık bir yalnızlıkta, yalnızlığımın ıssızlığında kayboldum.

Çıkmaz bir sokağa meylediyor adımlarım.

Çıkmaz bir sokağın en çıkmazındayım.

Çıkmazlarla dolu bir dünyada en güzel yoldaşımsa avucumda dualarım.

Merhameti parmaklıklar ardında hapsolmuş,

Sevgisi, şefkati sözden ötede kaybolmuş bir dünyadayız.

Duyguları paslı yüreklere nakşedip

Kardeşliği tozlu raflara terk etmişiz.

Kalubelada verdiğimiz sözleri, ahde vefamızı unutup

Setler döşemişiz muhabbet sokaklarına.

Ve şimdi üflenmişçesine ilk sura,

Bir avuç toprak, bir de Fatiha lazım

Mezarlara gömülmüş insanlığın ruhuna.

Çorak bir toprak misali susuz bırakmışız gönülleri.

Tüm duygular körelmiş,  kelepçe vurulmuş vicdanlara .

Bir kilit vurulmuş ağızlara en açılmazından.

Kulaklar nasıl da sağır olmuş ümmetin feryadına.

 

Yürekten kopan bir feryadın sesine uyandık bugün.

Bir annenin hıçkırıkları bir babanın sessizliğinde kayboldu.

Dünya sustu, hıçkırıklar konuştu bugün.

Ümmetin suskunluğunda bir yürek daha şehadete kavuştu.

Biz sustuğumuz için zalim konuştu,

Zalim konuştukça bir çocuk daha yetim kaldı.

Belki biz sustuğumuz için bir anne daha evladını kaybetti.

Bizler sıcacık evlerimizde yudumlarken çaylarımızı

Belki de bir çocuk daha soğuktan can verdi.

Bizler bütün nimetlerle donatırken soframızı

Kim bilir belki de bir bebek daha açlığa yenik düştü.

Ve bizler,

Esirgediğimiz için, paylaşmadığımız için,

Kim bilir daha kaç anne gözü yaşlı,

Kaç çocuk yetim kalacak.

Kaç çocuk soğuktan can verecek bu dünyada?

Daha kaç bebek açlığa yenik düşecek?

Sevgimizi, merhametimizi, insanlığımızı…

Esirgediğimiz için dualarımızı,

Kim bilir daha kaç kez feryatlar yükselecek?

Daha kaç kere seyirci kalacağız bir bebeğin ölümüne?

Soğuktan can veren çocukları daha ne kadar izleyeceğiz?

Sofralarımız en güzel nimetlerle donatılmışken

Bir lokma ekmeği paylaşmaktan aciz yürekler,

Nereye kadar esirgeyecek yardımını?

Daha nereye kadar kendi kabuğuna çekilecek insanlık?

Yürekleri buz kesilmiş bu insanlar, ne zaman uzatacak yardım elini?

Bedenlerimizi ısıtan sobalarımız, ne zaman ısıtacak donan yürekleri?

Üşüyen bedenlerimiz ısınırken

Soğukta titreyen çocuklar ne zaman gelecek aklımıza?

Daha nereye kadar bir duayı çok göreceğiz?

Yürekten yüreğe bir duayla ısınacak belki çocuklar.

Belki  ettiğimiz dualarla bir annenin gözyaşı dinecek.

Belki ettiğin dualarla Rabbin yardımını gönderecek.

Aynı dertten muzdarip bir hayatta

Aynı dili konuşurken bile anlamaktan aciz kalmışız sözlerimizi.

Parayla pulla yapılacak olanı değil,

Dualarımızın yardımını dahi esirger olmuşuz.

Karnımızı tıka basa doyurup, aç bırakmışız yürekleri.

Yürekten bir duayı çok görür olmuşuz kardeşimize.

En kuytu köşelere saklamışız insanlığı.

 

Anlamazdık bir acının bu kadar yakıp yıktığını.

Yaşamasaydık, anlayamazdık masum bir çocuğun yalvaran bakışlarını.

Duyamazdık bir mazlumun ah-u feryadını.

Milyonlarca  müslümanın arasında yalnızlık ne demekmiş anlayamazdık.

Anlamazdık yürekten edilecek bir duanın kudretini.

Suskunluğumuzun gürültüsünde, yüreklerin ölümünde

Duyamazdık bir acının feryadını.

Yardıma muhtaçların çığlıklarını duyamazdık insanlığın kıyametinde.

 

Ve ikinci bir surla,

Vicdanıma biçilmiş kaftan giydirip,

Saltanat müjdesi veriyorum suskunluğuma.

Ölmüş insanlığın dirilişinde, bir huzur doğsun yüreğinize.

Gönülden ettiğiniz dualarla bir güzellik doğsun ömrünüze.

İyilikten, sevgiden, merhametten, muhabbetten,

Bir güzellik bahşedin gönüllerinize.

Bir dua edin dinsin annelerin feryadı.

Bir dua edin kalmasın artık babaların gözyaşı.

Üşüyen çocuklar kalmasın artık, kalmasın açlıktan ölen bebekler.

Zalimin zulmü kalmasın artık.

Hiçbir çocuk yetim kalmasın savaşlarda.

Bir dua edin, gecenin karanlığına aydınlık,

Göğe yükselen bir çağrı olsun.

Bir yakarış olsun Rabbinize.

Bir dua edin arş-ı alaya yükselsin sesiniz.

Bir dua edin,

İyilik olsun, sevgi olsun, merhamet olsun, muhabbet olsun.

Bir dua edin,

Dualarınız en güzel yardım,

Yardımlarınız cennete anahtar olsun.

( Bir Feryat Yükseliyor (D)uyuyor Musunuz ? başlıklı yazı Genç Mümine tarafından 22.07.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.