bir yanım eksik 
hep bir kanadım kırık 
yüreğim hüzunden buruk 
içimde bir kor yanıyor 
etrafını saran buzlara inat 
kalmadı ne gücüm ne de kuvvetim


artık gitme zamanı geldi 
bu romanın sayfalarından 
benli bölümler bitmeli 
gözlerim kurudu 
kalmadı akıtacak tek bir damla
saçlarımı hüzün rüzgarları savuruyor 
dalda asılı kalan tek ümit yaprağı düştü


mevsimlerim hep kış 
ne bahar ne de yaz çalmıyor kapımı
sahte gülüşler sarıyor her yanımı
sevda ah sevda 
o uzun zamandır uğramıyor sokağıma


köşe başında unutulmuş 
bir çocuk benim ruhum 
adım adım hiçliğe ilerleyen 
dur! diyeni olmayan 
kalmadı sana inancım 
bitirdin içimde sana dair son kırıntıyı da
hiç var olamadığım limanından 
demir alma vakti geldi


hadi son kez bak gözlerime 
salla yaşların ıslattığı mendilini 
gidiyorum senden ve yalan aşkından 
senli romanın sayfalarını yakarak...







( Romanın Son Sayfası başlıklı yazı Nurcan Uygur tarafından 9/29/2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.