ŞEHRİN İNSANLARI 
 
Şehrin insanları var ya?
-bak bu şehrin insanları;
Kaldırım taşları kadar sert, kalabalık ve soğuk.
Kimi yerle bir perme perişan,
Kimi şaşalı yaşar,
Kiminin yarım aklı,
Dönüp bakan yok ve de karışan,
Yüzler gülümsüyor bakışlar ağlamaklı...
 
Şehrin insanları var ya?
 -bak bu şehrin insanları;
Kendisiyle küs, kendisiyle yarışan.
Yıkılmış başlarına dert,
Boğazları hırıltılı,
sesleri boğuk.
Yüzler kaskatı bakışlar sert,
Eller buz kesmiş duruşlar soğuk...

İsimleri bile başkadır şehrin insanlarının;
Bay Kaya, bayan Piyale, sayın Seyyare...
Memnun oldum, bendeniz de Teyyare!

Giydikleri markadır şehrin insanlarının,
Yedikleri markadır.
Dönüp bakmazlar yerliye önlerine eğilse,
Sevginin bin bir türlü tarifini yapar şehrin insanları:
Tatlısını tuzlusunu, ekşilisini buzlusunu,
Acılısını kimse yemez moda değilse...

Çok katlı evlerde oturur şehrin insanları,
Her katında bir şeyini bıraktığı evlerde,
Bir şeyini dedim ya ondan da öte bir şeyini;
Sevgiyi birinci katta,
Saygıyı üçüncü katta,
Şefkati beşinci katta,
Şahsiyeti yedinci katta,
Elbiseleri onuncu katta,
Ruhunu sonuncu katta...
Bir bedeni kalır şehrin insanlarının,
Onu görür bayılır, ona dokunur ayılır 
Şehrin insanları...
Ruhunu atar bedenini satar şehrin insanı;
paraya satar,
şöhrete tapar,
Şehvete yatar şehrin insanı...

Şehrin insanları var ya?
 -bak bu şehrin insanları;
Sevgiye aç, şefkate muhtaç.
Dede gezinirken darülaceze avlusunda,
Baba metresiyle oynaşırken odasında,
Bir gün daha kararır 
gün ortasında !
Kadın konkende kazanırken mesela,
Kocası ;
kumarda kaybetmiştir servetinin yarısını,
Babadan kalma yalısını,
yahut güzel karısını...

Şehrin insanları var ya?
 -ah bu şehrin insanları;
Meyhane köşelerinin dumanaltı saçıkları.
Pavyonda dinlerken o mahur besteyi,
Elindeki bir duble şarabı
Yudumlarken akşam akşam,
Rakkasenin göbeğinde 
Gidip gelirken gözleri,
Bir sigarası varken birde hayali,
Onu içip durur sabaha kadar...

Şehrin insanları var ya?
-Ah bu şehrin insanları;
Kaldırım taşları kadar çok ve sert ve soğuk,
Ayaklar altında,eller üstünde,
Permalı saçları,peruklu başları,
lensli gözleri,silikonlu bilmem neleri...?

Bunlar şehrin insanları şehrin:
soğuk betonların,
Taş duvarların,
Kızgın demirlerin insanları,
Görmeyen duymayan,
Gülmeyen ağlamayan
Bir devrin çocukları...!



Feyzullah AKGÜL

KONYA
 

( Şehrin İnsanları başlıklı yazı F.AKGüL tarafından 1.11.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.