İçimin kiri pası ve ruhumun libası.
Sonsuzluğa akarken mazlumların duası.
Çile çiçeklerinin payına düşen her dem,
Esrarı bilinmeyen iki damla gözyaşı.

Bu cihanda bu devran döner dolaşır durur.
Bazen kuru canlanır bakarsın taze kurur.
Küfür çirkef içinde, kalpler tevhidi vurur.
Zıtlık iskelesinde iki damla gözyaşı.

Zalimin hiddetinden payını alır mazlum.
Dünya var olalı hep yan yana hakla zulüm.
Adaletin kılıcı kınında fazla kalmaz.
Coşturur merhameti iki damla gözyaşı.

Cihandan ne zalimler perişan olup gitti.
Zulüm baki kalmadı kökünden kopup gitti.
Baki olan Allah’tır şek ve şüphe götürmez.
Firavunlar devirir iki damla gözyaşı.

Seher vakti tefekkür yürekleri yumşatır.
Gönül defterimizde merhamet satır satır.
Nadan takımı bilmez ömrünce gönül hatır.
Bilse çok şey anlatır iki damla göz yaşı.

İçimde pişmanlıklar tuttu katmerli tortu.
Kimler yalelli çeker kimler düzenler yortu.
Bunların her biri de gelir bana homurtu.
Beni ateşe salan iki damla gözyaşı.
Ankara,25.11.2009






( İki Damla Gözyaşı başlıklı yazı İbrahim Kilik tarafından 25.11.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu