-Rica
ederim ne münasebet, kırıyorsunuz beni, ben kalkayım o halde.
-Yok,
yok, ne bileyim kuzum.
-Ben
sizi buldum, ama siz bende kimi buldunuz bilemiyorum. Ben olması gerekenin
yolda kalmışlığına yardım ediyorum ve harekete geçirmeye çalışıyorum sadece.
-siz
şimdi bu kıyafetlerimle hem de son moda Paris kreasyonu... Hah hah haa, hiç
güleceğim yoktu yani,
Erkek
sevinçle
-Dakika
bir gol bir.
-Ne
demek istediğiniz şimdi?
-Yani
ilk dakikada gülmeye başladınız o anlamda...
-Pardon
özür dilerim, evet evet haklısınız ve çok hızlısınız.
-Teşekkürler
ederim. Siz çok gezen birisi olarak, umarım yanılmıyorum?
-Doğru
tahmin ettiniz, bravo!
-Kâh
orada kâh burada o şehir senin benim derken kendinizi oralarda bırakmışsınız!
-trajedi
diyorsunuz?
-Pek
öyle söylenemez, hala umut var, ölmek uyumak dirilmek arasında sıkışmış kalmışsınız.
Artık hasta olana kadar bu yeni imajınızla üzerinizdeki bu ölü toprağı atacağız
haberiniz olsun.
Kahkaha
ile gülmeye başladı, sustu, mahcup olmuş gibi yaptı, gülümsedi ve
-Dakika
iki gol iki, söylemenize gerek yok. Hayal edeyim az durun yeni imajımı, yok yok
olmaz bana büyük gelir.
-Gelmez,
her gittiğiniz yere götürürseniz utanır ve küçülür inanın bana.
Kadın
kahkaha ile gülmeye başladı.
-Ay
siz ömürsünüz vallahi, kazanacaksınız ve ben ilk defa kaybedeceğim ama nasıl olur?
Nasıl dayanabilir hazım ederim bilmem! Sanki bu değişiklik fikrinden dolayı
içim heyecanla titriyor desem inanın bana, ama söz verin bu eski ölümüm için
yanımda olacaksınız ve beraber ardında ağlayacağız, söz mü?
-Bu
konuda her zaman yanınızda olacağım ve gözyaşı dökeceğim inanabilirsiniz bana.
Yoksa bana karşı hala kuşkulumu davranıyordunuz?
-Yok,
yok, kalkmayın, işi garantiye almak için sordum, aşk olsun yani... Yarın
çevreme bu yeni imajımı kabul ettirirken, yanımda eski ölen beni anlatacak
öldüğünü söyleyecek bir şahidim olsun istedim. Gerçi eğer değişirsem öyle
görünüyor şahitliğinize de gerek kalmayacak... Ama yanımda olun bakarsınız
dayanamaz eski imajıma dönmek isterim o zaman...
-Hep
yanınızdayım bundan sonra. Umarım varlığım sizi rahatsız etmiyordur.
-İlk
başta çok itici idin itiraf ediyorum ama şimdi yok yok karşıdan bakınca yok
yok...
-az
önce çantanızda kâğıt mendil gördüm, omu çıkarır mısınız rica etsem?
-neden?
-Çıkarın,
şimdi sizi itici yapan bu aşırı makyajınızı silmek için hafifi hafif önce
dudaklarınıza sonra gözlerinize hafifi hafif dokunuşlarda bulunur musunuz?
Kadın
şaşkınlık içinde
-İtici mi,
oysa ben yıllardın bunların çekiciliği ile el üstünde tutuldum-bu dediğiniz
günlük ve geçici anlar için olabilir ama bunlar sizdeki cevheri yok ediyor.
-Şimdi
siz beni topraktaki madene benzettiniz a kuzum.
-Yok,
yok öyle anlamayın lütfen, gönül güzelliği anlamında bir düşünün, hatta üst
üste yığılmış insan kalabalığını düşünün, birde az sakin bir ortam arasındaki
farkı ve huzuru düşünün.
Kadın
az düşündükten sonra.
-Haklısınız
ben oysa...
-Önemli
değil, size ben itici mi geldim, bu... Evet, bu aşırı makyaj ve dekoltem ile
oysa herkesin gözleri yerinde fırlarmış gibi olurken, size!
-cevher
veya değer işlenmek ve saklanmak için vardır siz hiç kuyumcuda altın ve
elmasların açıkta sergilendiğini hırsızlığa karşı önlem alınmadan satıldığına
sergilendiğine şahit oldunuz mu? Para kasaları ne için vardır?
-Şaşırdım
ve hayretler içindeyim! Böylesine öz güven dolu erkeğe ilk defa rastlıyorum,
aslında ilk önce sizi değiştirelim...
-Yok,
hayır benim az önce söylediğimi biraz daha düşünün bana hak vereceksiniz.
-Şimdi
size haydi gidelim beraber yatalım dersem hayır mı diyeceksiniz? İnanmam!
-Evet,
gelmem buna inanın.
-Oysa
şimdi önüme çıkana söylesem.
-Bunlar
sizdeki cevheri yok eden düşünce ve hareketler, siz günlük değil bir ömür boyu
sevilecek bir hanımefendisiniz.
-Ne
bir ömür boyu mu, bir ömür boyu nasıl aynı kişi ile...
-Ama
hayat bir günlük değil, bir ömür boyu son nefese kadar devam etmiyor mu? Günlük
olduktan sonra ne değeri olabilir ilişkilerimizin, hayatımızın? Çiçek dalında
bir günde mi yetişiyor, onu soğukta veya fazla güneşte korumadıkdan bakımını
yapmadıktan sonra yeşereceğine inanıyor musunuz?
Kadın
şaşkın bir ifade ile.
-Şey...
Ga... Galiba haklısınız ve çok değişik bir nasıl söyleyeyim şey, pardon siz
uzayda mı geldiniz acaba?
Karşılıklı
güldüler. Erkek
-Bakın
size gülmek ne kadar çok ama çok güzel yakışıyor.
-Acaba
baskı altında olduğum için olabilir mi? Ben sizden fazla şaşkınım desem!
Mehmet Aluç
Devam edecek.