1
Andım arsızca belki de
seğirten, kıskacına
Denk düştüm gidenlerin
ardından akıttığım
Gölgeli, münafık
yaşları
Sarmışken telaşımla.
Sandım, yakındım belki
de sakınmalıydım:
Ulu çınarın devingen
dallarında sağalttım yaprak misali
Ve koruk düşlerimi çoğalttım,
Hiçliğin hegemonyasında
el vermiş iken
Dingin günlerin özlemi.
Çağırdım çalıntı sevda
nöbetlerini:
Hanidir konuşan çocuk
sevinçlerimi saldım göklere,
Saklıydım oysa
bilinmezin fersah fersah derininde
Ve günü birlik
mutluluklara denk gelen
O yalıtılmışlığın
tevafuk bildiğim hezeyanında
Dirilttim ölü gülleri:
Bir bir yoldum her
birini:
Onlar ağladı ben
çağladım,
Ben haykırdım ve
duyulmaz sitemlerimi
Sakladım olur da evirir
devran.
Biledim acıları
bilinmezlik restini çekse de,
Bilinenin ötesinde ettiğim
kelamın gerisinde;
Hani olur da, gece
devrilir güne,
Ay doğar belki güneşin
indinde
Bir seher vakti.
Tahakkuk edenden ziyade
ziyan olan yılları
Bir bir dizdim
görünmezliğin nezdinde
Solan aşkları sattım
aşk pazarında:
Ne çok edim ne çok
çığlık kalanların düştü payına:
Mazinin durağanlığı
kadar sakildi esaret,
Umut bildiğim yine de
gölgelendiğim.