*
Bora, sabahın köründe bir haykırışla uyandı.
“Paralarımı! Paralarımı almışlar.” 
Haykıran dün çay ocağında tanıştığı mühendisti. Adam, ranzasında heyecanla sağa sola, ceplerine bakındıkça haykırmaktaydı. “Kim aldı ulan paralarımı? Çıksın ortaya!” 
Diğer mahkumlardan uyananlar içinde kızgınlıkla söylenenler vardı.
“Kes lan sesini!”
“Paranın kahyası mıyız?”
“Kardeşlerim! Allah rızası için verin paralarımı! Hepsi, hepsi, olan param o kadardır!Ne yaparım ben bu mahkumiyetimde, ne yerim, ne içerim?”
Paşa, uykulu halde adamın yanına geldi. “Yahu, mühendis bey! Yoklamaya kadar sabredeydin de, ondan sonra yaygara edeydin ölür müydün?”
“Sen mi aldın yoksa paralarımı? Çıkart lan, çıkart!”
Paşa, onun ellerini zapt ederek, yatağına ittirdi. “Tövbe estağfurullah! Kafayı mı yedin be hemşerim, otur şöyle, otur!”
Yaşlı Gardiyan, bir anda koğuş kapısında belirerek “kimdir o haykıran be yau?” diye sordu.
Mühendis Muhsin, gardiyanın yanına geldi. Ağlamaklı bir sesle derdini anlatmaya başladı. “Paralarımı almışlar! Ne olur, çalan kim ise, geri alın onları… Başka hiç param yok, aç kalırım, susuz kalırım…”
“Kim çalmış be?”
“Bilmiyorum. Uyurken…”
Yaşlı Gardiyan, koğuştakilere kızarak “Kim aldı bu garibanın paralarını be yau?” diye seslendi.
Koğuştakilerden ses gelmedi.
Yaşlı Gardiyan, “Her kim aldı ise, aldığı gibi geri versin, yoksam Başgardiyana haber verir, hepsicinizi aramaya sokarız!” diye devam etti.
Paşa, mühendisin yattığı ranzanın altına eğilmiş bakınırken, elinde paralarla doğruldu. “Düşürmüş, komutan! Aha, ranzanın altından buldum!”
“Hayır! Ben bakmıştım ranzanın altına!”
Paşa, “Ne yani? Paraları ben aşırmıştım da, sonra bulmuş gibi mi yaptım? Öyle mi demek istiyorsun sen?” diye söylenerek paraları getirdi, adamın eline tutuşturdu.
Muhsin paralarını sevinçle teslim alıp, saymaya başladı. 
Yaşlı Gardiyan, “Tamam be ya, adamım! Uzatma da, sok cebine paranı… Bulundu işte be!...” diyerek çıktı, gitti.
Paşa, “parana mukayyet ol da mühendis bey, millete çamur atma bir daha!” diye söylenerek bölünen uykusunu tamamlamaya döndü. 
Bora, ranzanın üst katındaki yatağına tırmanan Paşa’ya müdahale ederek, “az sonra yoklama yapılacak, yirmi dakika için uyuyacak mısın?” diye sordu.
Paşa, kolundaki saate bakarak, “Yirmi dakikada ben yirmi tane daha rüya görürüm, ” dedikten sonra uykusunu sürdürmek için yatağına uzandı. Onunla birlikte mühendis Muhsin dahil, tüm koğuş yeniden uyumaya yattı. Bora, ranzasında oturmayı sürdürürken, yastığın altındaki kitabını eline alarak, dışarıdan vuran sabah aydınlığında okumaya başladı.
*
( Mevsim Gülbahar-verin Paralarımı... başlıklı yazı AliKemal tarafından 9.01.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.