Ne ciğer kaldı yanacak, ne de akacak yaş
Zehir oldu uykular, boğazımıza dizildi aş

Ya dirileceğiz sonunda ya da vereceğimiz bir baş

 

Mübarek etsin Allah başkoyduğumuz davayı

Unutma bir imparatorluk kurdu bir avuç Kayı

 

Irk,cins, soy sop işi değil bu arkadaş

Bu oyunu çizenlerin akılları kıt gözleri şaş

Ye, iç, gez bu diyarda, ama sakın isteme bir taş

 

Dilerim Allah’tan gözü olanın çıksın gözleri

Siz kulağı kesikler küpe edin bu sözleri

 

Al deyince sancağımız, ver deyince serimiz

Onu bunu bilmem ben, birdir bizim derimiz

Çakal sürüsü bekleme, bölünmez bu yerimiz

 

Ey sema, ağlasanda bugün güleceğin günler yakın

Cami duvarı arayan gafiller, gelecek azap akın akın

 

Çıktı ak koyun kara koyun, yıkıldı perde

Yılanla koyun koyuna yatanlar, hani şimdi nerde

Gökte süzülmekte kartal, sıçanlar düşsün derde

 

Ölü olmayan, merak etme sen, kanın yerde kalmaz

O münafıkların leşlerini akbabalar bile almaz

 

Çürümeye yüz tutmuş nesil kalk fikrini guslet

Görmüyor musun koca küheylana bir at sineği illet

Bir an bile çıkarma gönlünden tek devlet tek millet 

 

Alemin nizamına çomak sokanlar, olamazsınız bize engel

Yeter ki sen Evlad-ı Türk, Titre ve Kendine Gel

( Titre Ve Kendine Gel başlıklı yazı Şahan tarafından 18.01.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.