AŞKINA KURBAN
İlk bakıştığımız günü,hatırlıyormusun? hani evinize gelmiştim,
Muhtarlık işimiz vardı,baban sana seslendi, kızım bize yoğurt özeme yapta getir hele, gara Gadirim aslanım gelmiş dedi.O gün yüzünü tülbendinle dolamıştın, tepsiyi tutarken örgülü sarı saçların omzundan iki yana dökülüyordu,,başını kaldırdığında, bir çift ela gözle beynimden vurulmuşa döndüm.
Pencerenizin kanadını açık göremediğim gün kaygılanıyorum içim daralıyor, seni o dantel perdeleriniz arasından bana bakarken görmek; tüllü,duvaklı gelin gibi hayalimdesin ceylanım, Câmide rekatları duaları şaşırır oldum.Allahım affetsin ‘’sevmek ibadettir’’ demiş dervişin biri,
Bütün duaların özü sevgidir Periza
Hangi dua anlatmaz ki sevdamızı
Ben doğduğum geceye sığınıyor Ya Kadir diyorum
Rabbimden seni diliyorum
Dualarımdasın ;
Ceylan Gözlüm Gelin çiçeğim.
_ Anam Toyhanenin cumbalarını açtırmıyor , güneş kadife perdeleri bozartmasın diyor ben seni ordan izliyorum Kadir ,çatbaşını gözleyen tek penceremiz orası . Kadir, gözlerini Periza’ ya dikti ve gülümsedi;
_Annen haklı gülüm güneş ya seni de soldurursa, geçen gece buraya geldim, seni, hayalini bulmak istedim, şu ceviz ağacının gövdesine adını kazıdım,her bahçeye inişinde beni burda bul. Gölgem ve ruhum burada seninle Perigülüm.
Periza göğsüne sakladığı ipek mendili kadire uzattı, köşesine aşkını nakşetmişti kimi zaman derin Hülya’lara dalarken eline batan iğnenin acısını duymamış parmağından damlayan kan , demse ipliği daha bir kızıl renge boyamış, adeta aşkını kızıl bir gül gibi kalbinin içine yerleştirmişti.

Kadir mendili kokladı,yüreğine soktu, beşik kertmesi amca kızıyla hemen evlenmesi gerektiğini,ailenin onu zorladığını nasıl söylemeliydi. Sırtını ceviz ağacına yasladı ve daldı asker arkadaşının sözleri bir şimşek gibi çaktı beyninde
_ ‘’Kadir ne dert ediyorsun arkadaşım seni zorla evlendiriyorlarsa ,bir zaman sabret,sevdiğini kuma getir,böyle kavuşamamaktan iyi değilmi’’ demişti .Bunu nasıl söylerdi .
Periza henüz onyedi yaşında törenin katı kurallarını anlayamayacak kadar kendisine aşıktı, sevgisini paylaşamazdı. Yüreği daraldı hemen perinin elini tuttu, ellerine sağlık canım,bu mendil senin kokunu ,yüreğini bana getirecek sevdamın gülü demekle yetindi.
Kadir; memleketin ileri gelen ailelerinden birinin tek evladıdır,uzun boylu, sırım gibi cinsinden karayağız bir delikanlıdır.Lakabı da renginden dolayı Gara Gadir(Kara Kadir)’dir , doğduğun da beşik kertmesi olarak amcası kızına söz kesilmiştir.Asker dönüşü hemen evlendirilecektir. Amcasının oğlu yoktur, tek evladı kızını kardeşi oğluna vererek, soylarının devam etmesi ve mülklerinin sülale içinde kalmasını sağlamak istemektedirler. 
Fakat, Kadir, Muhtar Memed efendinin kızı Perizaya aşık olmuştur. Mahallenin en güzel kızı,yedi erkek kardeşin bir bacısıdır.O’da kendisini sevmektedir hergün beş vakit namaz saatinde pencerede yolunu gözleyendir. Bu sebepledir ki Kadir câmiiye giderken Periza’ların evinin önünü güzergah tutmuştur.Bu sevda ikisinide yakmıştır.
Törenin kuralları ile yüreği arasında kalan Kadir çok sıkıntılı günler yaşamaktadır,düğün günü gelmiş çatmış, Kadir hala Periza’ya yüreğini açamamıştır,duyduğun da ne tepki vereceğinden çok korkmaktadır. Allah korusun sevdiğine inme falan gelirse, ya aklını oynatırsa ,çok uzun zamandır namazda ve dualarında Rabbinden çare ve aydınlıklar dilemektedir.
, Kadiri zorla evlendirmişler,câmii ve çarşı güzergahı da değişmiştir, Zavallı Periza, artık onu göremeyecektir,geceleri uyku tutmaz,gündüzler zaman geçmez, olmuştur.Periza Leyla olur geceleri bahçelerde,sokaklarda gezer durur. Adı da deli Perizaya çıkmıştır, geceyarısı evden çıkıp herkes kan uykudayken o Kadir’in konağının önünden geçip kapalı cumbaların gölgesinde Kadir’i arar.
Periza’ya komşu kızları Nahide ile Naciye ve Hatice ninesi birde küçük kardeşi Hafız Halil kısaca Peri diyorlar.Zaten de bu aşk bu dört kişi arasında saklanıp unutturulmaya çalışılıyorsa da kara sevda yüreğe sığmamış taşmış ve ayan beyan olup gün yüzüne çıkmıştır..
Yine bugün Periza hasta, ateşi var Hatice nine’’ Soğuk suyla yıkayın, Arap babaya (Yatır) götürün ,ağzına yüzüne o mübaregin toprağından sürün gız nazara geldi’’ diye çırpınıyor.

_ Evde tütsü yakın, sadaka dağıtın, haber edin yokarı mahlede bir dul avrat varmış , o gelse de gurşun döktürseydük. Perinin anası kocasından çok çekinmektedir,her ne kadar bir evin tek kızıysa da sonuçta eksik etek, kız çocuğudur. Törelere karşı gelinemeyeceğine ve olmayacak işe âmiin denmeyeceğine göre, bu iş ört bas edilmelidir. Kasabada ki İtibarları malum kocası muhtar, oğulları hafız, hemi de Kuran okuyarak, bir nohut tanesini duvarın yüzünde tavana doğru yürütecek kadar derin hafızlar, nefesleri tesirli .Hemen Periza’ya musga yazdurmalı hamayliyi boynuna takmalı diye karar verir kadıncağız. .
Hatic nineyle ,perizanın annesinin tüm bu yaptıklarına rağmen Periza günden güne sararmakta solmakta,geceleri ateşi çıkıp kendini dışarı atmaktadır. Periza’nın annesi bu durumu yardımsız halledemeyeceğini anlar komşunun yaşlı kadınlarından yardım ister, kimisi ;
_Vah vah zavallı çocuk geceleyin bir gören olsa içeri çekerler başına çökerler, bacım kızına sahap çık, gardaşlarına söyle, bağlayın gece dışarı çıkamasın.
Perinin küçük hafız gardaşı Halil bu işi yapacaktır. Peri ‘nin gece dışarı fırlayıp, Kadir’in evinin önünden geçmesine engel olacaktır,kendir denilen ince ipi(sicim) alır ablasının ayak bileğine kördüğümle bağlar ,ucunu da kendi sağ koluna bağlayıp yatarlar.
Periza gece yarısı kardeşine yalvarır beraberce dışarı çıkıp Kadirin evinin önünden geçmelidirler.. Kocakarı tedavileri devam etmektedir hatta yaşlılardan bir tanesi;
-‘’ Bu kızı PERİLİĞE(Peri Kayalıkları) götürüp bırakın, bir gece orada kalsın ya korkar ödü patlar ölür, yada düzelir sabahtan gider alursuuz’’ diye yol göstermektedir.Peri Kayalıkları(şeytan şehri) olarak adlandırılan bu yer kasabanın uzakça bir yerinde olup, bir zamanlar bir papazın bir Türk beyine aşık olan kızını buraya hapsettiği etrafına da muhafızlar diktiği söylenmektedir.O hikayede ki kız periler şehrinde ölmüş, fakat ruhu geceleri hep o kayalıklarda kendisini bekleyen muhafızların ruhuyla beraber gezerlermiş.Zaten geceleri kasaba halkı o peri kayalıklarından geçerken hep o gölgeleri görürlermiş.İşte yaşlı komşu teyze de ; çivi çiviyi söker misali periza o şehirde ya ölür ya da iyi olur diyerek Perizayı bu sevda mezarlığına sürgün etmektedir.
Ailesi evin kıymetlisi Periza’yı şeytan şehrine atmaz fakat bir başkasıyla evlendirirlerse, kızın düzelebileceğini ,Kadiri unutacağını ümid ederler. Ancak bu aşkı duymayan kalmamıştır. geceler, sokağa çıkıp deli ,divane mecnun gezen. Aşık bir kızı kim alır ki. Çevre köylerden iç güveysi aranmaktadır..Bu duruma karşı çıkan küçük kardeş Halil aileden tepki almakta Periza’ya verdiği destek yüzünden horlanmaktadır.
GÖNÜL HALIMDAN BİLMEZLER

GARDAŞIMI HOŞ GÖRMEZLER
HER DAİM DUA DA DİLİ
SÖYLESİNLER HAFIZ GÜLÜ
OYYYY OYYY HAFIZIM HALİLİM GARDAŞIM.
Diğer taraftan da mahallede yaşlı bilirkişi hatun ninelerden bu sevdaya derman aranmaya devam ediliyormuş..Bir tanesi öyle tesirli bir ilaç biliyormuş ki yalnız bulması ve uygulaması çok meşakkatliymiş , bu kıza bu sevdayı unutturacak tek bir ilaç var ki şu bacalara , yüksek selvi ağaçlarına yuva yapan , yavrusunu yiyen, acımasız Leylekler var ya işte kızınızın aşırı sevgisini yok edecek derman bu leyleğin b…..pisliğindedir demiş.Periza nın gardaşları bir araya gelip selvi ağacının tepelerinde leylek yuvası aramaya koyulmuşlar, bu hayvanın pisliğini getirip hem periye yedircekler, hem banyo suyuna katıp çimdirecekler,ve hemde evde tütsü yapacaklarmış,işte o günlerde Periza’nın dilinden şu ağıt dökülüyormuş.
GAVİM GARDAŞ GELSİN İLAC EYLESİN
KARA SEVDAMIZA LEYLEK BABA NEYLESİN
ZALIM SEBEPLERİN DE YÜZÜ GÜLMESİN
OY GARA GADİR AY OLDU BEDİR NERDESİN
DUYULMAZ SESİN DÜŞ GÖRDÜM UZAK YERDESİN
VARDIM IĞIMBAT DAĞINA ADAKLAR ETTİM YOLUNA
HAYALINI YAR EYLEDİM,GÜNDÜZ , GECELER GOYNUMA
BU AYRILIK VEBALI DA OLSUN HASIMLAR BOYNUNA
OY GARA GADİR , AY OLDU BEDİR NERDESİN
DUYULMAZ SESİN, DÜŞ GÖRDÜM UZAK YERDESİN
Periza sevdiğine, sevdasına ağıtlar yaka dursun kardeşi hafız Halil de bu duruma çok üzülürmüş,Ablasının sevmediği birine zorla evlendirilmesine içi elvermezmiş,
TIRMANIRIM SELVİ BOYU
BEN İSTEMEM GARDAŞ YOLU
EYLEDİLER BACIM DELİ
BAĞLI GEZER ELİ GOLU
OYYYYY , OYYYYYYY PERİZAAAAM OOOYYY
HAMAYLI TAKTIM BOYLAMA
KAR ETMEZ KARA SEVDAMA
GARDAŞ BABAMA SÖYLEME
VERİRLER BENİ YABANA
000YYYY OOOYYY HALİLİM OYY

Kadir, evleneli sekiz ay olmuş,Periza sekiz ayda deli olmuş, yollara düşmüş yapılan ilaçlar kâr etmemiş.Kadir de töreye karşı gelememiş evlenmişse de yüreğindeki sevdasına da söz dinletememiş oda hastalanmış ,hayatını kaybetmiş.
Konağın genişçe ayazında kadınlar toplanmış ağıtlar sokağa taşıyor ,içlerinde biri var ki Kadir’in ninesi hıçkırıyor sitemler ediyor;
Beni dinlemediniz iki bayram arası toy kurulmaz demiştim,acele ettiniz oğlan sevdasını unutsun diye hemen everdiniz.Yiğidimi,aslanımı kara topraklara yar ettiniz, de gedin getürün Perizayı da doya doya seyretsin garip.
Herkes şaşkınlıkla birbirinin yüzüne bakar,Kadir’i yoldan geçerken bile görmeye dayanamayan düşüp bayılan Periza ;onun cansız yüzüne nasıl bakar ki,hem ayrıca namahrem değilmidir.Kafalarda bu düşünce ve soru işaretleri dolaşırken;kadınlardan eşi olan amca kızı ‘’O bana yar olmadı kara topraklara gitti, hocaya danışın getirin görsün rahmetlinin vasiyeti var’’ deyince ;
Aileden hatırı sayılır bir yaşlı adam elçi gitmiş Periza’yı getirip Kadir’le görüştürmüşler. Periza sevdiğini gördükten sonra dışarı çıkınca kalabalık pür dikkat onu izliyor düşüp bayılırmı, bağırırmı,ne yapar gibi tepkisini ölçüyorlarmış. 

_ Anam görmedinizmi? gızın gözünde bir damla yaş yoktu ,unutmuşmu ne,
_Belki de unutmuştur zavallı aklı başındamı ki geceleri yollara çıkıp geziymiş,
_Gardaşları leylek pisliği bulup yedirmişler eyle duydum,
_Masumun ahı galmadı, Kadiri ona yar etmediler,Allah aldı ellerinden, cahallarımızın başından ırağ olsun,nasıl da yakışıyorlardı birbirlerine.
Periza’nın neden ağlamadığı,ağlayamadığı bilinmez ,kimbilir belkide Leylek pisliği onun sevgisini azaltmış, leylek gibi acımasız yapmıştır,

Belki de boynundaki hamaylı(muska) onun yanan yüreğine teselli serinlik vermiştir,veyahut Kadir’le kavli kararı vardır , gerçek dünyada buluşmak için;

bir söylenceye göre de Perizanın verdiği mendili Kadirin yüzüne örtmüşler, Periza da onu görmüş zaten kalbini işlemişmiş yani kadirle birlikte yüreğini yollamışsa ağlaması için de sebep kalmamış olabilir.
Sonuç ta gerçek aşklar kavuşmazmış,iki bayram arası toy kurulmazmış,töreler yaşar kurbanlar ölürmüş, bir kurban bayramı da böyle bir sevdayı almış götürmüş.
DUYANLAR AŞKINA KURBAN DESİN
OY KARA KADİR,AY OLDU BEDİR NERDESİN
DUYULMAZ SESİN DÜŞ GÖRDÜM UZAK YERDESİN.
Türküsü söylenir olmuş.
NOT Divriği yöresinde yaşanmış gerçek bir aşk hikayesinden esinlenerek Hülya Aslan tarafından kaleme alınmıştır.Şiir Yazara aittir.
( Aşkına Kurban başlıklı yazı Hülya Aslan tarafından 18.02.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu