Online Üye
Online Ziyaretçi
Bir Varmış, Bir Yokmuş.
Bir oğlan varmış, bir kız yokmuş.
Bir oğlan bir kız istiyormuş.
Aramış. Taramış. Yollar ağlamış.
Bulamamış.
Oysa arayan mevlasını da bulurmuş, belasını da bulurmuş.
Bir oğlan mevlasını bulamamış. Belasını da bulamamış. Çünkü bir kız bulamamış. Bulsaymış belasını bulmuş olacakmış.
Bula bula beni bulmuş. Ben seni niçin buldum diye sormuş bana.
Ben demişim, yazarım, senin otobiyografini yazacağım.
Bir oğlan bana, benim otomun biyografisini yazma, benim aşk hikâyemi yaz, demiş.
Olmaz demişim, aşk hikâyeni yazamam demişim, ama istersen kışarım, çünkü sen bir kız bulamamışsın demişim,
O da bana olur, madem öyle istiyorsun, kış kış, demiş...
Olur, demişim. Gitmişim.
Nereye gitmişim?
İstanbul'a gitmişim.
Niçin gitmişim?
Bir oğlana bir kız bulmak için gitmişim, sonra da aşk hikâyelerini yazacağım demişim...
Kime demişim?
Kendi kendime demişim...
İyi halt etmişim.
Sonra da Esra’ya gitmişim. Stüdyoya girmişim. Bir sürü kız içinden bir kız seçmişim. Kıza, ben seni seçmişim demişim.
Bir sürü kız içinden seçtiğim kız, bana birçok paran var mı, demiş.
Yok, demişim.
Birçok evin var mı, demiş.
Yok, demişim.
Bir sürü kız içinden seçtiğim kız, birçok yaşın var, ama utanma duygun yok; dedem yaşındasın, utan, utan, demiş.
Hiç utanmamışım ve hemen bir başka kız daha seçmişim.
Stüdyodakilerin hepsi bir ağızdan, yuh çekmiş. Çünkü hepsi kızları kendim için seçtiğimi zannetmiş.
Ben, ben evliyim, kızı bir oğlan için seçiyorum, demişim.
Stüdyodakiler, sen kodoş musun demişler.
Yok, ben yazarım, demişim.
Sen ne yazarsın, demişler.
Ben, bir oğlan ile bir kızın bir aşk masalını yazarım, demişim.
Yazar olduğumu öğrenen her kız, bana yazılmak için ortaya fırlamış.
Bana, dedem yaşındasın diyen kız ötekilerin hepsini dövmüş ve ilk önce beni seçti, demiş.
Kıza hak vermişim.
Sonra da kızı alıp gitmişim.
Bir oğlan kendisine bir kızı getirdiğim için pek sevinmiş.
Kapıdan girerken kızın boynuna sarılıp, geldiğin için pek sevindim, demiş. Bir kız ise, bırak ulan boynumu, nefes alamıyorum, demiş. Bir oğlan hemen bırakmış ve sana bir tasma alacağım, seni bir daha hiç kimse boğamayacak, demiş. Bir kız demiş, nasıl bir tasma alacaksın? Bir oğlan demiş, hani çoban köpeklerinin boynuna takıyorlar ya, üstünde çiviler oluyor. Bir kız demiş, beni evine bağlamak için zincir de alacak mısın? Bir oğlan, evet, demiş. Bir kız düşünmüş, ne kadar kıskanç bir erkekmiş. Kıskanç erkeklere bayılırım, demiş.
İçeri girmişler. Evin tek eşyası yerdeki iki mindermiş. Bir kız demiş, evinin hiç eşyası yokmuş. Bir oğlan gülümsemiş, evi temizlerken yorulmaman için almadım, demiş. Bir kız düşünmüş, ne kadar ince düşünceli bir erkekmiş. Sevinmiş. Bir oğlan sormuş, sağdaki mindere mi oturmak istersin, soldaki mindere mi oturmak istersin? Bir kız demiş, ben sağcıyım, onun için sağdaki mindere oturayım. Oturmuş. Bir oğlan demiş, ben de sağcıyım, soldaki mindere oturamam. Geçmiş, kızın sağında yere oturmuş. Bir kız buna çok üzülmüş; demiş, ama ben senin solunda kalınca solcu oldum. Bir oğlan da bu durumda ne yapabiliriz, diye sormuş. Bir kız bilemiyorum demiş. Bir oğlan demiş, en iyisi benim kucağıma otur, böylece ikimiz de solcu olmamış oluruz. Bir kız düşünmüş, ne kadar politik bir erkekmiş. Oyunu ona vermiş. Bir oğlan bana oyunu değil, sevgini ver demiş. Bir kız demiş, olmaz; çok ayıp, sapık mısın sen? Bir oğlan değilim, demiş, ben sana aşığım. Bir kız düşünmüş, ay ne kadar âşık bir erkekmiş. Sevgili olmuşlar.
Bir oğlan cebinden bir alyans çıkartmış. Demiş, tıpkı oksijen ve hidrojenin birleşerek suyu oluşturduğu gibi bir erkek ve bir dişi de aileyi oluşturur. Hayatımızdaki fırtınalarda sığınabileceğimiz bir limandır aile. Aile sevgi ve saygıyla büyür. Rabbimizin bizlerden esirgemediği sevgiyi sen de benden esirgemeyeceksen, beni ben olduğum için sevebileceksen bu yüzüğü parmağına takarak seninle nişanlanmak ve nikâh dairesine gidip, nikâhımız için gün almak istiyorum. Kız düşünmüş, ne kadar namuslu bir erkekmiş. Evlenmişler.
Bir kız demiş, canım limon çekti. Bir oğlan, ye ekşiyi doğur Ayşe’yi, demiş. Sevinmişler.
Bir kız, beni çağırmış.
Gelmişim.
Bir kız demiş, bir aşk masalını yazdın mı?
Tamam, yazdım, bitirdim, demişim.
Bir kız demiş, iyi madem, ben Esra’ya döneyim.
Gitmiş.