Herkesin Bir Hikayesi Vardır
Tezek kokulu köyümün gecekondusunda gaz lambasıyla geçen
uzun geceler.
Okul zamanı gelince birinci sınıfa başlar Ela.
Fakirlik diz boyu, ailesi çocuklarını okutmak için
tarlada çapaya gündeliğe gidiyor.
Ela; ailenin 4 ncü çocuğudur. Gündüzleri okul çıkışı
ortanca abisiyle meraya hayvanları otlatmaya götürürlerdi arkadaşı da yoktu
fazla.
Abisinin peşinden ayrılmazdı çok düşkündü abisine her
şeyiydi.
Babası, annesi İstanbul’a taşınmaya karar vermişlerdi.
Ela yarıyıl tatilinde ayrılır köyünden ve
arkadaşlarından.
İstanbul’da yeni okula başlar ve yeni arkadaşları olur.
Alışması biraz zor olur ama zamanla alışıyor insan. İlkokulu bitirir ve işe
başlar 12 yaşındadır.
Dokumacı tahar* ustası olur. Bu işe iki sene devam eder
işine annesiyle beraber gidip gelirler.
Bu arada ablası evlenir kısa zaman sonra çocuğu olur.
Ela ablasına gidip gelmektedir. Ablasının karşı
apartmanındaki komşunun oğlu devamlı ablasının evine bakar dururmuş.
Bir gün merak eder
camdan bakar, göz göze gelirler, o an
sanki her şey durmuş ilk görüşte aşk bu mudur ki kalbi küt küt atmaya başlamış.
Ablasına her geldiğinde cama çıkar onu görebilmek için.
Delikanlı artık Ela’yı istemeye karar verir anne ve
babasına söyler.
Konuşulup bir karar verilir kız tarafına haber salınır
görücü geleceğiz diye.
Bir akşam istemeye gelirler. Ama Ela henüz 14 yaşındadır.
Baba ve anne yaşı küçük diye karşı çıkarlar.
Ela anne ve babasına onu çok sevdiğini söyler. Aile ne
kadar karşı çıksa da sevginin önüne geçilmiyor söz kesilir.
Güzel günler uzun sürmez nişanlı iken, Mert Elayı kıskançlığından sık sık dövmekte
şiddet uygulamaktadır.
Ela, daha fazla dayanamaz sevgi nefrete dönüşmüştür.
Kısa bir zaman sonra nişanı atar ailesine anlatır Mert’in
yaptıklarını anne ve babası da duyunca yüzüğü atarlar.
Nişan atılsa da Mert rahat bırakmaz Elayı hep peşindedir.
Mert bir plan yapar kendince ve Elayı kaçırmaya karar
verir ve babasıyla annesini Elalara gönderir.
Bitmesinin en mantıklı olduğunu düşünürler ve yüzüğü
atarlar ama bundan sonra olaylar gelişmeye başlar.
Mert nişanı attı diye intikam almak ister Ela’dan.
Plan yapar Elanın
babasına derki “yemeğe çıkılsın olur veya olmaz orada karar verilsin” der.
Ve o gün gelip çatar iki aile müzikli bir yere giderler
yemek ve konuşmak için bu ara orada cin tonik verilir Elaya!
Mert, sarhoş olup olmadığını anlamak için dansa kaldırır
Elayı.
Yemeğin sonunda büyüklere “siz öndeki arabaya binin biz
arkadan sizi takip edelim” der. Aile büyükleri önde ki arabaya binerler.
Mert’in planladığı
gibi Ela sarhoş olmuştur. Arabaya bindirdikleri gibi
Çorum’a kaçırırlar. Ela gözünü açtığında iş işten çoktan
geçmiştir evinden ailesinden çok uzaktadır artık. Çırpınır kuş misali ama ne
çare ki sesini duyuramaz on beş gün çorumda kalırlar…
Çorumda 15 gün kaldıktan sonra İstanbul'a dönerler Ela
yalvarır babasına İstanbul’a dönünce.
Ama babasının Elaya cevabı “kefeninle çıkışın olur oradan” der. Ela’nın tüm dünyası yıkılır. Mecburen boyun
eğer ve gider.
Kısa zaman içinde düğün yapar Mert'in ailesi. Ama hiç
mutlu olamazlar, mert intikam için evlenir.
Mert, Ela’yı eş olarak değil de bir nevi ailesine
yardımcı almış evin hizmetçisi gibi görüyordur.
Mert’in askerlik günü gelmiştir. Giderken Ela’ya kendi
anne ve babasını görme yasağı koymuştur. Ela çok özlemiştir annesini ve
ailesini. Ağladığında başını omzuna koyacak bir kimsesi yoktur ama dimdik
ayakta kalır.
Ela, kayın validesinin sözünün doğrultusunda her sabah
kalktığında bodruma iner kömür kırar tenekelere doldurur sonra odun kıyar onları
da tenekelere doldurup üçüncü kata çıkartır, sonra kahvaltı hazırlar bulaşıklar
yıkar ev silinir ve aşağıya iner. İşi bitince kayın pederinin arabalarını
yıkar. Kışın öyle çok üşür ki elleri parmakları kopacak sanırmış.
Çocuk denecek 16-17 yaşındadır henüz. Ela işi bitince eve
çıkar kuzine sobayı yakar, çayı demler, kahvaltıyı hazırlar.
*
Mert’in askerliği
biter. Bir iki sene sonra kızları olur. Kızları iki yaşındayken bir de oğlu
olur.
Çocuklar bile evine bağlamaya yetmemiştir Mert’i, gözü
dışardadır. Ela ne yapsa, ağzıyla kuş
tutsa yaranamaz kocasına.
Mert’in dışarıda sevgilisi varmış. Ela’dan ayrılmak ister ancak Ela kabul etmez.
Mert dört sene birlikte olduğu kadını Ela’nın üzerine
kuma getirir, onun yüzünden yuvası yıkılmıştır.
Mert, Ela’yı boşayıp o kadına nikah yapacağından, ne eşi ne de çocukları hiç biri umurunda
olmaz. Olan çocuklarla Elaya olmuştur.
Mert çok öldüresiye dövüyormuş Ela’yı. Eve para vermiyormuş, saçını yıkamak istemiş
Mert ama tüp bitmiş!
Başlar bağırmaya çağırmaya. Ela’nın gözüne bir yumruk
atar. Mosmor olmuştur.
Mert'in Ela hamileyken dövmesi sonucu kolu sakat kalır
iki ameliyat geçirir zamanla kullanmaya başlar kolunu ama tabi ki izleri kalır.
Mert ayrılması için Elaya devamlı baskı yaparak her gün
şiddet uygulamaktadır. Sonunda her şeyi Elayı ve çocukları bırakıp çeker gider.
Sahra VURGUN
(
Herkesin Bir Hikayesi Vardır başlıklı yazı
AYŞEN DAŞKIN tarafından
6.04.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.