Gülmeyi unutan tehdit gömülü isyanını

O zaaf yüklü kırlangıcın kanadı:

Tünediği hangi dal ise

Seyrek lügatimin son hecesi.

Esrikli bir gölgede ve hükümlü bir aşka meyleden

Kekremsi bir yalnızlık belli ki;

Zaafı ve tecellisi sevdanın,

Bir düş’ün kanatlarına serpiştirdiğim

Ve isyanı yüreğin ki demli bir sezgide

Unutulduğumdan beri.

 

Ben sevemedim ne karayı ne de geceyi:

Kara gözlerinden dökülen yaşa da meyletmedim,

Ağlasa da elası gözlerinden yansıyan.

Hem tecelli etmedi mi zaman yine,

Titrinde üç beş imgenin

Belki de soluklandığım şu basiretsiz tümcede?

 

Ve tefekkürüne yüreğin cebelleşirken can pazarında,

En nazenin seyrine sahip çıkmadı mı evren?

Laf mı benimki de,

Yine de belli mi olur;

Nöbete durduğum her gece, vedalaşırım hazanla

Ve tehir ederim hüznü.

Hem de en acıklı iç dökümünden paye çıkarırım

Ve teyellerim sol yakama,

Kuruttuğum o soluk pembe karanfili.

 

Mimlediğim bir sanrı hayli sancı yüklü,

Gölgelendiğim en aykırı duvar dibi

Soluklandığım her molada,

Yakalandığım ağlama nöbetlerinde

Vuku bulan o dipsiz boşlukta.

Teferruat yüklü belli ki sarkaç,

Devindiği hangi hutbe ise

Yüreğin iz bildiği.

 

Yankısını ve yangısını;

Sezginlerde iç geçiren onca güfteyi

Hatta yaftalandığım o metruk heceyi

Kar bildim bileli

Boy attı üzünçlerim,

Islak bir mecrada, sürdüğüm boş tarlalarda

Ve sürgün düştüğüm o mecazi aşkta.

 

 

 

 

( Sevemedim... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 8.05.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.