Terk edilmiş düşler tarhı:
Zemherinin isyanı
Soluk teni rüyaların
Misafir eylediğimiz nice duygu
Bazen yüreğe yabancı
Seyrüseferinde sessizliğin
Dağınık yüreğim darmadağın mikado
çöpleri gibi
Asılı kaldığım havada
Kulaç attığım ummanların dalgası
Sahi, sahi seni geri getirir mi bana?
Ebabil kuşları ötüşen cennet yolcusu
değil mi ki
Yürekten seven her düş’ ün de
kovuğunda saklı
Nazından arda kalan sözcüklerin
Niyazı sere serpe düşlerim
Göğün bam teline asılı yüreğim
Avaresiyim aşkın
Ve azadesi
Azat edilmediğim o kalın o metruk
zinciri
Ve de sallandırıldığım darağacı
Mesken bildim ben hem hüznü hem
yıldızları
Yarıladığım o tortulu yol
Yakansa içimi için için içilesi
Şiirle de diktim mi söküğünü yüreğin
Saf kan asil
Zafiyeti ile hemhal
Şairin en kırılgan noktası
Zikretti mi de bir yere amansız
aşkını
Ağıtlar yakılası
Arzı endam eden sol anahtarı
Sahi, söyle açar mı açar mı her
kapıyı?
Beylik bir güzergâh addedilmesin
yüreğimin yakası
Beyhude olduğunu bilsem bile yok
mudur çaresi?
Ömrün özü kıvamında hüzne delalet
Çatık kaşlı bir mevsim sözcükler ki
Alametifarikası evrenin
Huzursa kayıplarda
Kaçkın aklımın her hücresi
Bazen üzerinde yürüdüğüm mayın
tarlası
Efkârın iz düşümü
Aşkın yüz ölçümü
Kehanet erbabı Çingene kadın
Fal tutsa ne ki şiirden?
Fedaisi olmuş bir kere gizemin
Esen yele minnettar
Sürüklendiğim kadar
Kendimden kendime uzanır yollar
Haremizi aşkın göğün saltanatı sahi
sonlanır mı?
Meleklere ihbar ettiğim bu zulmün bu
ömrün
Yok mudur bir orta noktası?
Ziyadesiyle aşikâr
İmgeler saf tutan aşkla bahtiyar
Ukdesi dünün umresi hüznün
Ve işte sarmalında özlemin
Bir renk körü iken şair
Demlendiği kadar
Dirayetinde saklı meçhul sırlar
Alabildiğince de sızlar
Yarası ne yeni ne sıradan
Yâdında dünün gömülü iken
Toprağın her zerresi
Gel-git aklında cihanın
Geçimsiz ruhlar serenadı
Şairse öğüttüğü kadar hüzünlü aşkını
Bir terane ki yaşam
İmlecinde saklı anlam
Sıralı sırasız nice ölüm
Varsa bekleyen gelsin arkamdan…