Gölgenin vurduğu soğuk duvarları bile sen diye sahiplenmişken
Hangi süslü obje ruhumu sensizliğin renkli diyarlarına sürükleyebilir'ki?
Irgatı oldum sensiz zamanın
Gündüzleri acı ektim masumca
Geceleri zifir biçtim hunharca
Bir yanına dert bağladım yüreğimin
Bir yanına belki dönersin diye umut
Aklıma ibils düşüncelerde arınmayı
Kendime sabır öğrettim zamanla
Birtek sensizliğe dem vurmayı öğretmedim bilinç altındaki benliğime
Birde janlıyan gönlüme gülmeyi
Asi rüzgarların uğursuz uvultularına kapıldım yanlızlıkta
İsmi daha doğmamış hicranlara uyamdım her sabah
Kızgın rayların ayrılık doğuran kıvılcımlarında tutuştuğum korda
Aldırmadan direndim içimi kesen neşetersi yaralara
Beni ak düşler apardı çoğu zaman
İsli düşüncelerin kara kefenli ölü fişlemelerinde
Bir yanım kirli günahlara yeltenirken
Bir yanım kal dedi hep iyi niyet beklentilerinde
Yokluğunun sancısına maruz kaldığım boş duvarlar arasında
Bir kendimle konuştum,bir kendimi anlamaya çalıştım
Dilim ve isteklerimin arasına ipek köprüler inşa ettim
Bir yanı sensizliğin karası
Bir yanı senle olan benliğimin kàrı
Kızgın kirişler arasındaki şefaf nesnlerle
Kaldım sen kalan koca mazinin ortasında
M.Kılıçel