BUHRAN




Çıkacak söz idi, iki dudak arasından
Cesareti toplayıp dökülemez miydi ?
Sır gibi saklanır oldu kahrolası esrarı
Hep medet umulurken, akan gözyaşlarından
Yüreğe damla damla usulca sızarken



Güveni sarsıyorsa geçemezdim önüne
Engebeli yollarıma taş koyar gibi
Derinliğinde boğulurken çukurunun,
Kürek kürek torak atar üzerime
Nefesim daraldıkça, kendime kızarken



Bir türlü çıkılmaz ki, işin içinden
Beyninde dolanır durur, saçma sapan
Neden zoru seçer ki, kurtulmak için
Dönemeçli virajına tökez koyar gibi
Damarda dolaşan kan, hızla azarken 



Bağrım yanar, kızgın lavın alevinden
Patladı patlayacak hale gelirken
Dışına vurur öfkesinin girdabıyla
Yere göğe sığmayan tavırlar pençesinde
Nereye gittiğini bile, bilmez yürek tazerken



Haykırırken sesini, dağa taşa duy diye
Bütün kainat dinler, bilinmeyen sırrını
Tüy gibi hafiftir beden, yükünü azalttıkça
Suskun dillerin bağı, çözülür işte o an
Buhrandan eser kalmaz, geçmişini ezerken



Nesrin Önem 
03 06 2016

( Buhran başlıklı yazı sahrayeli tarafından 6/4/2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu