1 Gülün Kokusu Acıyla Yayılır Bülbülde

Bahar nasıl gelirken toprağa ağlıyorsa
Güneş her karanlığın ardından doğuyorsa
Rüzgârlar esmedikçe yağmuru yağmıyorsa,
Her umutsuz şikâyetin ardından biterken acı
İnsanlar şükretmeli bu rahmet çağlıyorsa…
Sofi cübbesinde ben, halkasında sevgiler
Tövbeler olsun derken son bulacak kavgalar
Karıncayı incitmez bu bilinç bağlıyorsa
Dili sarar övgüler ölürken tüm sövgüler…

Vatan ten üzerinde ay ve şehidin kanı
Eğer özgür olmazsak bezdirecektir canı
Lakin yaşarken bu refah sürecek daim kanı…
Kıymet bilmiyor gençlik uçar gibi kelebek
Acı dokunsa tene şu an diyecek felek
Geçmişini görmeyen nasıl bunu görecek!
Gör sallanan kabrini anne eliyle bebek
Gözde hiç büyümeyen devasadır zeybek
Açık kolluyor her an düşman zehir zemberek
Gözün yaşına bakmaz saldırır kükreyerek
Kardeş kardeşi tanımaz devam etse kavgalar!

Acı çeker anne doğumunu beklerken
Acı damakta tattır yemeklere eklerken
Aşk acının içinde uykusuz emeklerken
Acıyla savaş hoştur umutları beslerken...
Acısız kişi der ki “Ya Rab unuttun beni! ”
Eğlenmek değildir ki maksat anı eylerken
Hak aşka kul olmaktır göstermektir aleni…
Acı varsa-dünyada, isteğini dilerken
Yokluğuna üzülme Allah’a ol dilenci
O sınavdır yaşatan güftesi yar ezgiler..

Ağzından çıkmıyorsa asla haram ve küfür
Vatan dediğine da girmez tene de küfür
Dünya perdesi kalksa o an olursun özgür
Ne suçlu arar nede suç içinde batarsın…
Ayağın yere basar esersin gümbür gümbür
Süper güç bilinirsin çağdaşlıktan kültüre
Hak kılıcın keskinse adaletle yatarsın
Allah için seversin dost düşman sarar dualar!

Kork yalama dillerden kandıran rehavetten
Kalbe inmeyen açlık dolu her hıyanetten
Çığlığını duymayan kulaksa yok sanarsın
Çıldırtır arsız gurur ısrarla cehaletten…
Acı tattıkça şükret, et ki ringinde nakavt
Yoksa gerçek yokluğun içinde hem donarsın
Hem sandığın toklukta fazlasıyla yanarsın
Gerçek acıyı yaşar, zehir olur şu hayat
Tir tir titresin her an aklı sardıkça sara...

Kendini ararsın her yerde, dokunsan yoksun
Her yerde başka izler, gördüklerinde yoksun
Sığınacak yer dersin, nere olursa olsun…
İşte o an dirilsen ilahi suyun dolsun:
Cisminde nur içinde nur, aşkındır duyduğun
Teslim olmuştur ruhun betin benzin soluğun
Mevla senden razıdır kalpten öteye yolsun
Görünen tenden çıkar, bu masiva gördüğün
Kapanır da kapanmaz dediğin azgın yara...

Acı muşta birleşmiş tadı bambaşka yemiş
Her makamında nice gerçekleşir diriliş
Sevgidir bahçesine düşer “Ben”siz serpiliş
Her noktasında “Biz” boy verdikçe harmanlanır!
Var olmaz artık ömür, kıyamet gününde iş
Zalimler pişmandır ”Ah yanlış yapmışım kardeş”
“Pişman oldum Rabbim “der, “Affet ne olur yetiş! ”
Pişmanlık etmez para tövbe etsen nafile
Ruhu teslim ettiniz hem kafile kafile
Başka boyut sunulur yakıcıdır defile
Gerçek acı sunulur kavurur sonsuz çile
Ne umut vardır artık nede imdat sefile
Umutta boştur artık boştur hayır kumbara...

Kur’an ihtar eder bu acıya kalma gebe
Bir oyun yeri değil demek de öbe söbe
Ölüm gelmeden, gülsen kokunu ver bülbüle!
Her acıyı yaşarken aczinle tanışırsın
Rabbinin verdiğine şükreder alışırsın
Kimseyle kıyas bilmez hayırda yarışırsın
Gönlünde iman erdem, huzuru öğrenirsin
Yanında huzur bulur yaşarken dost, akraba...

Saffet Kuramaz
( Gülün Kokusu Acıyla Yayılır Bülbülde başlıklı yazı safdeha tarafından 14.06.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.