Online Üye
Online Ziyaretçi
Son on beş yılda okullara ne kadar öğretmen atandı biliyor musunuz? Ne mühendis, nede böylesi çok doktor atanmadı... Öğretmen yetiştiren okulların puanları bu yüzden zirve yaptı. Kırklı yaşlardaki nesil ve öncesi, kötü örnek dolu Türkiye geçmişindeki bir çok şeyi siz bilmiyorsunuz, 1980-90 öncesini, kim ne yaptı neyi memleketten götürdü, kaç bankayı soydu, her gün kaç kişi öldü, kaç mahalle kurtarılmış bölge oldu, polis ve jandarma dahil kimse içine giremedi, terörden ölenlerin haddi hesabı yoktu, millet ne olur kurtarın dedi ve 12 Eylül ne kadar zalimane olsa da nefes aldığımızdan mıdır nedir kurtuluş olarak gördük… Rahmetli annemin her ay kullanması gereken penadur iğnesini bulabilmek için, Keçiörenden Bahçelievlere tek tek eczanelere sorarak ilaç arayarak yürüdüğüm, yıllardı o yıllar… Ne iğne vardı, ne tüp, ne kötü sana yağ, ne de ekmek.... Her gün % 50 üzerinde zam açıklanırken, o yok denilen ihtiyaç malzemeleri ortaya çıkıyor ve uzunca kuyruklardan sonra eğer kalırsa alınıyordu. Kırk yaş ve altında ki nesil, siz refah içinde ki bir memlekette, lüks içinde yaşayan bir nesilsiniz… Hacca gitmek için yarış halindesiniz, yurt dışına gitmek, uçağa binmek, bırakın ev telefonunu cep telefonu ile dünyayla irtibat halindesiniz. Ne kadar şikayet etsenizde bir eliniz yağda bir eliniz balda… Suriyeli öğretmenlerin atanmasında, kaldı ki, o öğretmenler, çocukları eğitmek için atanıyorlar.... Şimdi soruyorum, eğitim almış bir Suriyeli mi istersiniz, yoksa cahil kalmış, Türkçe bilmeyen, Kanun tanımayan, aç kalmış, baş belası mı? bizim yaşadığımız coğrafyanın kaderi bu, geçmişte Iraktan gelen Peşmergeler, Zulme uğrayan Bulgar Türkleri, terörden kurtarılan afganlar, savaştan zoraki göçen Bosnalılar... Hep zulümden kaçtı ve yerleştiler ülkemize, vatandaşımız oldular… Bu vatandaşlık verildi diye bir kötülük mü gördük, hayır. Bunların hepsi bir nevi asr-ı saadette ensar-muhacir sınavı gibiydi… Allah her şeyin hayırlısını versin... Şimdi, Suriyelilere Türk vatandaşlığı verilmesi ile gündem bir anda değişti, artık haberlerde ölenle öldürülen, yaralananla yaralayan Suriyeli haberleri medyayadan yapılmakta, bir Suriye düşmanlığı ekilmekte- tıpkı Türk-Kürt, Alevi-Sünni gibi Türk-Suriyeli düşmanlığının tohumu ekilmeye çalışılmaktadır. Kardeşim, işin tersinden bakalım, biz mi zulüme uğrayıp da, Suriye’yeye sığınsaydık, Suriyelilerin insafına kalsaydık… Evlerimizden edilseydik, kaldığımız bu güzel yerlerin yerle bir edildiğini görseydik, yakınlarımızı, üzerimize yağan bombalar yüzünden kaybetseydik… Lütfen insaflı olalım ve bu meseleyi abartmayalım. Rızkı veren Allah’tır. Kimse kimseye rızık vermiyor, bunu bilesiniz.. Nankör olmak yerine Allah’a verdiği nimetlerden dolayı şükredelim, inşaallah.
Suriyeli öğretmen ataması yine eski tarihli yeniden-ısıtılmış bir haber. Birileri fena kin ve nefret dolmamızı istiyor Suriyelilere karşı. Bir aydır sürekli kin ve nefret doğuracak haberler el altından insanlara yaydırtılıyor. O kadar çok kişiyi uyardım ki anlatamam kardeşlerim. Ağır manipulasyon ve dezenfermasyon var.
Küçük bir google araştırmasıyla bu haberin Ağustos 2015 tarihli, kamplardaki çocukların eğitimi için yine kendi öğretmenlerinin seçilmesi amacını taşıdığına ulaşabiliyoruz. http://kariyermemur.com/meb-2015-suriyeli-ogretmen-alimi.../ (Site ne kadar güvenilir bilmem ama haberin 1 yıl önceki haber olması yeterli sanıyorum).
Bir gün Suriye özgürlüğüne kavuşacak, bu zalimlerin ömrü kısadır inşaallah. İşte o ülkesine dönen insanlar, aralarında bir referandum yapılsa, “Biz Türkiye’ye bağlanmak istiyoruz!” diyecekler ve kim bilir, Kerkük ve Musul yeniden bizim ilimiz olacaktır, Tıpkı Hatayın ilimiz olmasındaki süreç gibi. Eğer sabırlı olursak, bu keskin tarihe siz kırk yaş altındaki nesil şahit olacaksınız, inşaallah.
Saffet Kuramaz