İçimde bin bir türlü, gam ve keder saklıyken
Gökyüzünü boyadı,
gecenin kızıl rengi
Hüzün bulutlarıyla, yüreğimde farklıyken
Karanlığa oyadı,
gecenin kızıl rengi
Gözlerim aydınlığa, öyle hasret kalmıştı
Zifirinin içinden, derinliğe dalmıştı
Yitirilen geçmişin, hüsranına salmıştı
Parçalanmış foyadı,
gecenin kızıl rengi
Haykırdım sabaha dek,dağlar taşlar inledi
Bütün kainat susup, can kulakla dinledi
Derdime ortak olup, kederini binledi
Sükut dolu güyadı,
gecenin kızıl rengi
Katranı aratmayan, bahtım gibi karaydı
Yıkık dökük gönülde, belkide bir saraydı
Kabuksuzken kanayan, kapanmayan yaraydı
Hiç bitmeyen rüyadı,
gecenin kızıl rengi
Morluğa bürünürdü, yıldızları kaydıkça
Tuhaflaşan ruhumu, etkilerdi aydıkça
Mevsimler karışırdı, kışlarını saydıkça
Yaşadığım
dünyadı,
gecenin kızıl rengi
Nesrin ÖNEM
08 08 2016