Aksi, lânet bir kadın olduğumu kabul edebilirim bu sıralar. Eskişehir'in en hoş hallerini görüp mutlu oluyordum birkaç günlük kısacık ziyaretlerimde. Gün boyunca kendi yalnızlığımla baş başayken o insan kalabalığının içinde yitip gidiyordum her defasında. Bu gelişimde ne olmuştu da takmıştım şu kaldırımları işgal eden bisikletli sürücülere. “Hah!” dedim, yazmak için bir konu öğrenmek ve bir nebze sorgulamak için bir fırsat. Sıcak bir yandan yakıp kavururken bedenimi, hallerden hallere giren bendeniz kan ter içinde kalsam da Adalar’a doğru yürüyorum. Aklım hep arkamdan gelen bir bisikletlinin bana çarpma olasılığıyla meşgulken nasıl tatlı bir huzur yakalayabilirim ki. Bisiklet kullanımının pek yoğun olduğunu düşündüğüm Çin ve Hollanda gibi ülkeler trafik konusunda problem yaşıyorlar mı bizim ülkemiz de olduğu gibi? Yüce Google'da araştırmasını yapıyorum hemen. İşte acı gerçekler:

DÜNYANIN BİSİKLETSİZ YAŞANMAYACAK 5 ŞEHRİ
Bir ülke ya da bir şehirde kullanılan ulaşım araçları o şehrin birçok özelliğine dair ipuçları verebilir. Örneğin toplu ulaşım yaygınsa ve kullanımda sorun yaşanmıyorsa o bölge insanın daha bilinçli olduğunu düşünebilirsiniz. Bu durum dahi bize hayal gibi gelse de birçok şehir ulaşımda çığır açmış durumda. Dünyanın bazı şehirlerinde ciddi bir ulaşım aracı olarak kullanılan bisikletler kelimenin tam anlamıyla hayatı kolaylaştırıyor, hayat standardını yükseltiyor.

Ulaşımda bisiklet kullanmanın faydası sadece insanlara değil. Bu modern ulaşım yöntemi ile doğaya zarar vermemiş, dünyayı kirletmemiş oluyorsunuz. İşte, egzoz dumanlarının insanları zehirlemediği, trafik çilesinin hayatı eziyete çevirmediği bisiklet şehirleri:

AMSTERDAM
Amsterdam, ulaşımda bisiklet kullanmanın en yaygın ve sistematik olduğu şehir. Herhangi bir şehirde küçük bir bisiklet yolu görmek sizi heyecanlandırırken, yolların, ışıkların ve bilumum trafik kurallarının bisiklet ulaşımı merkez alınarak geliştirildiği bir şehri görmek heyecandan biraz fazlasını yaşatabilir. Amsterdam’da halkın yüzde 40’lık bölümü ulaşımda her daim bisiklet kullanmayı tercih ediyor.

KOPENHAG
Bisikletli şehir unvanını taşıyan ve bu konuda Amsterdam’ı yakın oranlarla takip eden diğer bir şehir Kopenhag. Halkın yüzde 33’ünün ulaşımda bisiklet kullandığı Kopenhag’da her köşede bulunan halk bisikletlerini kullanmak ücretsiz. Bir depozito ödeyerek aldığınız bisikleti kullanıp bir bisiklet park noktasına bıraktığınızda ödediğiniz depozitoyu geri alabilirsiniz.

BOGOTA
Kolombiya’nın Bogota şehrinde bisiklet kullanımı oldukça yaygın çünkü bisiklet kullanımı bu şehirde bir kamu planı. Devletin bireyleri bisiklet kullanımı konusunda özendirdiği bu kentte halkın sadece yüzde 13’ünün kendi arabası var. İlk bakışta devletin bu tavrı basit bir proje gibi görünse de uluslararası otomobil şirketlerine sırtını dönmesi takdir edilesi bir durum.

CURITIBA
Brezilya’nın Curitiba şehri belki de dünyanın bisiklet kullanımına entegre biçimde dizayn edilmiş en sistematik şehri. Curitiba’da 40 yıldır en yaygın ulaşım biçimi bisiklet kullanımı. Bu şehirde, alışkanlığın sona ermemesi için sürekli projeler geliştiren bir aktivist grup bile mevcut.

MONTREAL
İsmi ünlü bir motosiklet markasını andıran bu Kanada şehri, isim benzerliğinin aksine bisiklet kullanımının oldukça yaygın olduğu bir yer. Montreal’de geçtiğimiz yıllarda bisiklet yolları ve kullanımı kolaylaştıracak birtakım çalışmalar için 134 milyon dolar para harcandı. Harcanan paranın geri dönüşü de haliyle mükemmel oldu. Araçlar için aylarca uğraşıp ciddi bütçeler ayrılarak yapılan alt geçitlerin aynılarından bisikletler için de bulunuyor Montreal’de.

Bu öğrendiklerim sayesinde farkına vardım ki bizim kırk fırın ekmek yememiz şartmış anlayacağınız. Ülkemizde bisiklet kullanımının %5 oranında olduğunu öğrenince kahrolup başımı duvarlara vurasım geldi. “Mahalle aralarında kullanmaktan başka çare yok.” dediğinizi duyar gibiyim.  Hele bir bisiklet sürmeyi deneyin o trafiğin içinde, bin pişman olursunuz. Korna taciziyle başlar, gerisi nasıl gelir bilemiyorum.

Tabii ki şu anda kaldırımda bisiklet kullanmanın nedenlerini anlıyorum ama biz yayalar kanat takıp uçalım mı o zaman? Fakat Adalar’a doğru yaklaşınca kaldırım yerine tramvay yolu üzerinde rahat bir sürüş yapan bisiklet sürücülerini görüyorum. Böyle olunca kendimi biraz daha güvende hissediyorum.

Ve bir konuyu es geçmeden söyleyeyim. Eskişehir, Konya ve İzmir bisiklet kullanımı oldukça yaygın olan şehirler ama… 

Neyse yakın zamanda o uygar ülkeler gibi olacağız, buna eminim. Bunun izlenimlerini ediniyorum, gezip gördükçe bisiklet gruplarına sık sık rast geliyorum. Kaskları ve tüm korumalıkları ile yollardalar.  Kaslı ve ince vücutları hayranlık uyandırıyor. Benim gibi etine dolgun bir kadın bile sağlığına iyi gelecek olan bu ulaşım aracını kullanmak istemez mi? Daha az egzoz gazı solumak hedefimiz olabilir. 

Sanırım bu konuda kendi kendimizle yüzleştik değil mi? En azından ben otomobilimle sürüş anındayken bisikletli sürücülere daha uygar davranabilirim ve siz bisiklet yollarına park etmezsiniz mesela. Değerli belediyelerimiz daha çok düşünerek proje çalışmalarını yürütür, değil mi? 

H. Çiğdem Deniz.
( Eskişehir’de Bir Kadın başlıklı yazı çitlembik tarafından 15.08.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.