Fakirlik
Fakirliği sorma ateşten oktu
Yıllar yılı beni
üzdü fakirlik.
Koç gibi
adamdım, benzerim yoktu.
İnce eleklerden süzdü
fakirlik.
Nasıl bela ettim
ben bu mereti.
Bilmem nerden geldi
nasıl türedi?
Daldım bankalara, aldım
kredi.
Kasap oldu derim
yüzdü fakirlik.
Kestim gırtlağımdan, kestim dişimden.
İsyanın büyüğü geldi
eşimden.
‘’Defol ulan’’ dedim koştu peşimden
Hep benim hanemde
gezdi fakirlik.
Kara bahtım ak diyara
göçmedi.
Şans denilen nesne kapım açmadı.
Talih kuşu kot
kafama sıçmadı
Üzerimi resmen çizdi
fakirlik.
Eksilerim hiç dönmedi artıya.
Utancımdan çıkamadım tartıya:
Bir kez
simit atamadım martıya.
İzmarit misali ezdi
fakirlik
Boştu işkembemiz, boştu içimiz
Bundandır döküldü tel
tel saçımız.
Örümcek bağladı artık
kıçımız.
Giriş-çıkışları büzdü fakirlik
Fakirlikten olacaktı bitimim
Bu fani dünyada, böyle yitimim.
Gördü ki
öksüzüm hem de yetimim.
Bana uçkurunu çözdü
fakirlik.
Çeyrek altın takamadık geline.
Bir lirayı deldik,
verdik eline
Vallah düştük el alemin
diline
Destanını böyle düzdü
fakirlik.
(
Fakirlik başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
6.10.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.