E/ kimdir
Baharı emer çiçekler
Sayılı nefesleri doldurur toprağın ciğeri
Bir ekim buğusu kaplar camı
Ve ötekini sayıklayarak yaşar diğeri
Dumanını içine çeker hüzün
Kısacık bir uykunun hüzünlü rüyasında
Küllerimizi tutuşturur küskün yanlar
Teri soğumaz ihanetlerin
Ve zamanın tozlarını silkeler insanlar
Sabırhanenin anahtarıdır bekleyiş
Kanın yorgun akışına teslim olur bedenler
Ruhu üşür sığınaksız buzların
Ve içimizdeki sarnıçta tortulanır nedenler
Her çığlık bir neşter olur sükûta
Hezeyan girdabında boğulur diller
Avuçlardan akar yönsüz bir nehir
Ve kendi göğünü kaybeder maviler
Müpteladır can rüzgarı
Dirilişle bezenir an’lar
Gözler dalıp gider geçmişin gölgesine
Ve süslü lisanla konuşur yalanlar
Bir final cümlesidir son hıçkırık
Kazınır zihnin her metre karesine
Hiçliğe çizilir artık rotalar
Ve toprak sağırlaşır suyun ayak sesine . . .
.
.
.
.
.