Şimdi sizinle TV Programlarını şikâyet eden dostlarımın yazılarını paylaşacağım. Eğer seyirci bir yayını izlemezse, O yayın esnasında reklam alamaz ve dolayısıyla o programın devamına son verilir. Türk toplumunda belden aşağı konuşulduğu zaman, ağızdan köpükler dökülürcesine merak edilip izleniyor. Sonra da şikâyet ediyoruz. Aşağıda ki şikâyetleri yapmak yerine, o şikâyet ettiğiniz programları izlemezsek daha iyi olmaz mı? İzlenmesini önlemek için kampanya açabiliriz. O programı yapanı mahkemeye verebiliriz, en azından kişilik haklarına tecavüz adı altında… Kötülüğe dur demek için, bir lider, bir kurum, ya da sizin probleminizi çözecek gönüllü aramayınız diyorum dostlarıma…
Bir
dostum evlilik programları yerine, hayvanları izleyelim diyor,
“TV Yayınlarındaki evlilik programlarına birisinin çıkıp yeter artık demesi gerekmez
mi? Türk halkının aile yaşantılarını etkilemeye, bozmaya ve evlerinde olumsuz tartışmalar
doğuran paylaşımları, bu programlar ile bize yaşatmaya hakkınız yok! Bu yayınları
kaldırıyorum diyebilecek bir Televizyoncu babayiğit yok mu? Artık iğreniyorum…
Hemen hemen her kanalın yayınında bunlar var. Yabancı kanallarda
hayvanları izlemek daha hoş oluyor... Söz konusu rezil programlar yerine,
bu tür programlar yayınlanamaz mı?”
Diğer dostum ise, evlilik
programını izlediğini, ancak birisinin yaptığı hareketleri beğenmediğini,
içeriğinin saygı ve sevgi üzerine inşa edilmesi gerektiğini söylüyor,
“Bir evlilik programında yer alan
adaylardan birisi kendine talip gelen bayan adayları aşağılayarak konuşmasından
aşırı rahatsızım. Gelen her adayı ve oradaki, aday bekleyen kişileri sürekli
aşağılaması, hakaret etmesini artık kaldıramıyorum. Reyting uğruna böyle
kendini bilmez kişilerin Türk televizyonlarında olmasını istemiyorum. Televizyonlarda
bizleri kötülüğe teşvik edip etkileyen tek şey sigara ve alkol değil ki…”
Dostumu bir haber programındaki katılımcının
sözleri fena etkilemiş ki, ona veryansın ediyor,
“Bir kanalda yayınlanan futbol
programında ekrana yazdıkları "dick gidecek, toshack gelecek" başlığı
ile vatandaşa küfür ediliyor. Aynı kelimeleri kullanan katılımcı defalarca
vatandaşa küfür etmiştir. Böylesine izleyenlerini aşağılayan TV programlarının
yerine kuşların ya da diğer hayvanların belgesellerini 1 ay süre ile hatta bir
futbol sezonu boyunca reklamsız yayınlanamaz mı diye düşünüyorum?”
.
Duyarlı olan dostlarda var, mesela bir dost diyor ki, sporu teşvik eden
programlarda, küfür içerikli panolar yazıldığını ve bunu izleyen gençlerin spor
yapmak yerine küfre yönelttiğinin vurgulandığından şikâyet ediyor. Bu konuda da
ne dese haklı bence
Televizyon artık, her evin bedava
eğlencesi… Bu eğlencenin içeriği toplumumuzun ananesine ve ahlakını uygun
olmalıdır. Dostlarımın birçoğu kitap okumuyor,
seyahat edemiyor, akrabaları ile ekonomik ve uzaklık engeli içinde
görüşüp, paylaşamıyor. Sanki bu beyaz ekranda ne görürse, bu onun yaşam modeli
olacakmış alışkanlığı ile seyreden dostları başkalaştırmaya çabalıyorlar. Buna son
verilmeli ama nasıl? Ne yazık ki bu şikâyetler gelecekte de devam edecek gibi görünüyor!
Saffet Kuramaz