1 Yine Taciz Ve Tecavüz Konusu Ve Yine Aşağı Yukarı Herkes H

Serbest Kürsü / Söyleşi

Eklenme Tarihi : 19.11.2016
Okunma Sayısı : 2625
Yorum Sayısı : 1
 Yazıyı Düzenle 
 

YİNE TACİZ VE TECAVÜZ KONUSU VE YİNE AŞAĞI YUKARI HERKES , HERŞEYİ KENDİ MEŞREBİNE GÖRE ANLIYOR.


Değerli okuyuculara peşin bir not: Yazının tamamını okumayacaksanız hiç başlamayın okumaya.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------

- Şimdi sana bir kitaptan bahsedeceğim: ‘’One Lifetime is not Enough( Bir Ömür Yetersizdir) ‘’ Adlı kitabı hiç duydun mu?.
-Duymadım. Kimin kitabı bu?
-Bu Kitabın yazarı dünyaca ünlü sinema sanatçısı Zsa Zsa Gabor’dur.
-Eee..Ne anlatıyor bu kitapta?
-Bu kitapta Zsa Zsa Gabor Türkiye’de yaşadığı yılları anlatıyor. 
-Allah Allah..İlginç. Türkiye’de de mi yaşamış bu kadın? Hangi dönemde peki?
-Atatürk döneminde ve Atatürk öldükten sonra. Kitapta Atatürk ile ilgili çok ilginç bir bölüm var. O bölümde Zsa Zsa Gabor şunları anlatıyor :

"Açılan büyük bir kapının ardından içeriye girdim.Heyecandan kalbim deli gibiçarpıyordu.Mermer taşla döşenmiş yoldan geçerek bahçe içindeki eve doğru yöneldim.Çok büyük bir zeytin ağacı evin girişini gölgeliyordu. Hipnotize olmuştum. Üst kataçıktım. Atatürk el işlemesi geniş bir gürgen koltuğa oturmuştu. Arkası banadönüktü.Yanındaki masa üzerinde duran nargilesini içiyordu.

Kemal Atatürk, Tanrı’nın insanlığa ender gönderdiği bir kurtarıcı, politikaustası ve korkusuz bir savaşcıydı. O yarı insan yarı tanrıydı. Orta yaş döneminde dahiAtatürk’ün seks aktiviteleri yakın çevresi tarafından biliniyordu. Bakırımsı kırmızırenkli kadife koltuğa yanına oturmamı söyledi.Büyülenmişcesine Atatürk’ün emriniyerine getirdim.Nargilesinin marpuçunu bana doğru uzattı ve içmemi söyledi.Dumanı içime çektim.Diğer elinde tuttuğu rakıyı yudumlayarak içtim.

Atatürk ile beraberliğimin bundan sonrasını ilk defa açıklıyorum. Dans eden dansözlerin odadan çıkmalarını istedi.İkimiz baş başa kalmıştık. Henüz 15 yaşındaydım.Çocuk denecek kadar genç sayılırdım. Atatürk 56 yaşında olgun bir erkekti.Buna rağmen ürküntü duymuyordum.

Rakının verdiği sarhoşlukla olsa gerek kendimi rüyada hissediyordum.

Atatürk’ebekaretimi verdim. Atatürk benim ilk erkeğimdi. Şeytani bir çekicilikle, benimle deliler gibi sevişti. O, genç bir kadının nasıl mutlu edileceğini çok iyi biliyordu. Atatürk, aklıma her geldiğinde O’nun tüm kadınları doyuma ulaştıracak gücü olduğunu düşünürüm.Atatürk, profesyonelce sevişen bir tanrı, bir kraldı."

-Vay beeee. Tarihte neler olmuş da haberimiz olmamış.

- Hepsi bu kadar değil ama. Bu Zsa Zsa Gabor tam beş yıl Atatürk’le beraber olmuş.

-Ohaaa…Beş yıl ha…

-Yahu be kardeşim Atatürk 57 yaşında öldü değil mi? Evet… 55 Yaşındayken yani ölmeden iki sene önce de hastalığı ortaya çıkmıştı değil mi? Evet… Diyelim ki o hasta haliyle bile bu kadınla fırtına gibi sevişecek performansı gösterdi. Diyelim ki onun kızlığını da bozdu aynen onun dediği gibi Atatürk 56 yaşındayken ve 1937 senesinde… Peki nasıl oldu da beş sene birlikte oldular? Çünkü Atatürk 1938 de 57 yaşındayken öldü. Öldükten sonra dört sene daha mı bu kadınla birlikte oldular? Ayrıca Zsa Zsa Gabor 1917 doğumu olduğuna göre nasıl oluyor da 1937 yılında 15 yaşında oluyor? Anladın mı şimdi meseleyi?

-Anladım abi. Atatürk 15 yaşındaki minik bir kıza cinsel tacizde ve tecavüzde bulunmuş. Minicik bir kızın bekaretini bozmuş…

-!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Gel de patlama

************************************************

İşte böyle değerli okuyucular. Siz ne anlatırsanız anlatın insan kendi meşerbine göre anlıyor. Sizin ağzınızdan ne çıktığı, karşınızdakine bir şeyi anlatabilmek için hangi argümanları ortaya koyduğunuzun hiç bir önemi yok. Hele hele de böyle bir haber önüne geldiğinde aynen mal bulmuş Mağribi gibi atlıyor üzerine…

Bu gün yaşadığımız ve sosyal medyayı sallayan olayın da bundan hiç farkı yok. 

İşin doğrusu ben bu konuda herhangi bir şey yazmayı düşünmüyordum. Dahası daha farklı bir olayı, hani şu "Cumhurbaşkanı, Başbakan kafa tutuyor, Dışişleri kafa tutuyor. ’Avrupa Birliği’ni istemiyoruz’ diyorlar. 57 yıl bu kapıda bekledik. AB’ye girmek için kanun değişiklikleri yaptık yüzlerce. Biz Avrupalı olmaya hazırız. Hele İzmirliler bu işe çok hazırlar. Orası demokrasiye açılan, Avrupa’ya açılan bir kapı gibidir. Biz bazen diyoruz ki ’Gerekirse de İzmir ayrılsın’ yani biz istemeyiz, bu şartlarda bunlarla yaşamayı. ‘’Diyen CHP İzmir Milletvekili Ali Yiğit’in bu sözlerini değerlendirmeye çalışacaktım ama baktım yine sosyal medyada bu konuyu ele alan birine bir başkası ‘’ Sen bir kişinin şahsi kanaati olan sözü değil de şu tecavüz ve tacize kapıları sonuna kadar açan yasayı yaz’’ Diye seslenmiş, ben de vazgeçtim yazmaktan. Çünkü düşmanı denize döktüğümüz İzmir’e tecavüz edilmesinden çok daha önemli bir konu vardı ortada. Ülkenin tamamına tecavüz ediliyordu (!)

Sonra baktım herkes bir şeyler yazmış ki ama Allah’ım aman. Aman kapınızı bacanızı kapatın. Yaşı kaç olursa olsun kız çocuklarınızı sokağa salmayın. Zira hükümet ‘’ Yaşı ne olursa olsun kız çocuklarını taciz edin, hatta tecavüz edin yasası çıkardı’’ Diye bir kızılca kıyamet kopmuş vaziyette.

İşin garibi kız çocuklarımızın taciz edilmesinden ve tecavüze uğramasından korkanlar Bir müzik festivaline katılan 13-17 yaş arası çocuklara prezervatif dağıtan zihniyet…Bunlar, şimdi ‘’Eyvah eyvahhh. Tecavüzcüler salınıyor, kız çocuklarımızı taciz edecekler, tecavüz edecekler.’’ Diye panik olmuş durumdalar. 

Bu arada ‘’ Damacanaya, ördeğe, timsaha tecavüz edenler de onlarla evlendirilip salınacaklar mı’’ Diye soranlar mı dersiniz, ‘’ On üç kişinin tecavüz ettiği çocuğu hangisiyle evlendireceksiniz. Kura mı çekeceksiniz’’ Diye soranlar, ‘’Ben çocuğum, bana dokunma’’ resimleri mi dersiniz, doğrudan doğruya bu yasa teklifini veren milletvekillerine hitaben ‘’ Demek ki siz de bu tecavüzcülerdesiniz. Kendinizi kurtarmak için böyle bir yasa çıkardınız’’ Diyenler mi dersiniz haddi hesabı yok.

- Bak güzel kardeşim. İyi oku şu kanun teklifini. Anlamaya çalışarak oku. Her şeyden önce öyle resimlerini hazırlayıp ‘’ Chp ve Mhp nin karşı çıkmasına rağmen meclisten geçti’’ Diye bilip bilmeden konuşma. Bu kanun teklifi mecliste görüşüldü ama henüz kanun olarak çıkmadı. Çünkü milletvekili yeter sayısı yoktu mecliste. Kanun teklifi Salı Günü ( 22.11.2016 ) Oylanacak.

Bak arkadaşım Vecdi Murat Soydan hem kendi görüşleri hem de doğrudan doğruya Adalet bakanının konuyla ilgili açıklamarını ne güzel ifade etmiş.:

Bizler okuduklarımızı mı anlayamıyoruz, yoksa işimize gelmeyip,anlamak istediğimiz şekilde mi yorum yapıyoruz? Cinsel istismar suçu işleyenlerle ilgili olarak verilen önerge konusunu lütfen bir kere daha okuyunuz.

Özü şu :Mağduruyla evlenen cinsel istismar suçlusunun cezası ertelenebilecek!

Bunun da şartları var.Şartlara bakılmaksızın hüküm vermek ve sanki bu önerge tüm tecavüz suçlarını da kapsıyor şeklinde algılamak veya maksatlı olarak yorumlar getirmek çok yanlış.İlk okuduğumda ben de aynı yanılgı içine düştüm. Daha sonra Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ konuyla ilgili açıklamada bulundu. Lütfen konuyu iyi tahlil edelim ve yanlış anlamlar yüklemeyelim.

Faili yani erkek, tecavüz suçundan ceza almış hapiste yatıyor. Ortada yaşı küçük bir mağdure var. Evlenmek istiyorlar ama, kanun diyor ki : ’Sen her ne kadar, kızın gönlü vardı, ailesi de biliyordu, hatta düğün dernek bile yaptık desen de; reşit olmayan kızı alıkoydun ve işlediğin suçun karşılığı da tecavüz, cezanı da çekeceksin.’ Mağdure kız, ikinci kere mağdur oluyor. Çocukları olanlar dahi var. Yasa teklifi önergesinde ise sınır konulmuş, denmiş ki; ’ Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın 16/11/2016 tarihine kadar işlenen cinsel istismar suçundan, mağdurla failin evlenmesi durumunda, Ceza açıklanmasının geri bırakılmasına, hüküm verilmiş ise cezanın infazının ertelenmesine karar verilir. Zamanaşımı süresi içinde evliliğin, failin kusuruyla sona ermesi halinde fail hakkındaki hüküm açıklanır veya cezanın infazına devam olunur. Bu fıkra uyarınca fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına veya cezanın infazının ertelenmesine karar verilmesi durumunda, suçtan azmettiren veya işlenişine yardım edenler hakkında kamu davasının düşmesine veya infazının ortadan kaldırılmasına karar verilir"

Konuyla ilgili Adalet Bakanımız Bekir Bozdağ bakınız şu açıklamalarda bulunmuş :

"Düğün yapılmış, dernek yapılmış, gelmişler, hediyeleri takmışlar, resmen evlenmişler. Savcı düğününe gelmiş. Sivas’ta bir hanımefendi geldi bana, bir çocuk var yanında epey büyümüş. Bir de hamile. ’Biz düğün yaptık. Düğünümüze ilçenin kaymakamı, savcısı, hakimi, karakol komutanı geldi. Babam köyde tanınan biriydi. Sonra evlendik. Onlar bir de hediye taktılar. Sonra da doğum için hastaneye gittiğimde hastaneden de aynı karakol komutanı geldi, beni aldı. Şu anda eşim içeride, 7 yıl 6 ay yatarı var, benim de durumum bu.’ dedi. Burada bir dram var. Biz tecavüz edenlerin tecavüz ettikleriyle evlenmesini öngören bir teklife ’evet’ demiyoruz. Bu teklifte de çok açık: ’…cebir, tehdit, hile ve iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın…’ Yani bu tür evlilikler nedeniyle ortaya çıkan bir durum var. Bu kanunun oluşturduğu yeni kültüre daha etkin bir şekilde gelecekte yaşamasını sağlamak. Çünkü geçici konuyor, ileriye dönük bir uygulaması kesinlikle olmayacak. Şu anda evlenmiş kadın, dışarıda mağdur; çocukları var, onlar ayrı mağdur. Bizim burada bu dramı, ’kamuoyu ne der, falan ne der?’ diye bakarsak, burada kadın en büyük mağdur, çocuklar başka mağdur oluyor ve büyük bir sıkıntı var. Biz burada ’zamanaşımı süresince’ ifadesini koyduk ki böyle bir durumda kadın mağdur edilecek bir sonuç ortaya çıkmasın diye, lehine koyduk. O nedenle bu, ülkemizde yaşanan bir sorunu çözmeye dönüktür. Yoksa küçük yaşta evlilikleri teşvik etmeye dönük bir adım atmıyoruz. Türkiye genelinde yaklaşık 3-4 bin civarında böyle içeride insan olduğunu değerlendiriyoruz. Bu, Türkiye’nin her yerinde olduğu için de bu cezalar etkin bir kültür oluşturdu ve caydırıcılık da yaptı. Bundan sonra eminim ki aynı şey olmayacaktır."

Şimdi anladım meseleyi değil mi?

-Anladım abi. Bundan böyle reşit olsun veya olmasın bir kıza/ kadına tecavüz edenler o kızla ya da kadınla evlendirilerek hapis cezasından kurtulacak. Bundan sonra artık yaşı ne olursa olsun kadın ve kızlara tecavüz etmek serbest oluyor.

-Maalesef hiç bir bok anlamadın ya da işine nasıl geliyorsa öyle anlamaya devam ediyorsun.

-Yok abi yaaa. Sen de o tecavüzcü, tacizcilerdensin. Sen de bu tacizleri savunuyorsan pes doğrusu... İnsanda biraz utanma olur. Kızın var, kız torunun var. Konuşma benimle bir daha.;

-!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

Evet..Ne diyelim. ‘’ Gel de patlama’’ dan başka ne denilebilir ki.
( Yine Taciz Ve Tecavüz Konusu Ve Yine Aşağı Yukarı Herkes H başlıklı yazı Sami Biber tarafından 19.11.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.