bir gece
rüyama girdi de o yâr "yaz bana" dedi.
ve o
geceden beri yazıyorum
sensiz her
şey "az bana" dedim
sana olan
hasretimi, hüznümü, kahrımı, gözyaşımı
neşemi, gülüşümü,
sevişimi
bende var
olan her türlü hissi
dağdan
kopup gelen bir kar suyu gibi,
yerin
altından sökün edip gelen bir fay hattı gibi
yazdım hep
seni düşünerek, hayal ederek ve sonsuza dek severek
seninle ya
da sensiz ama içimde hep ve tek seninle
sana bir
satır dahi yazmamın gideremediği kederim
yok,
hüznümü
alıp götüren dalgasın sen, içimi ferahlatan
rüzgar,
sıkıntılarımı
kül eden yangın
bil be kadın,
bu adam
sahiden de sana yangın.
sevmek en
güzel halimdir
şaha
kalkmış at oluyorum, aya çıkmış kartal
çölü
zapteden aslan beni severken gör hele
"bak hele" deyişimi bir duy
ben aşkın
sen haliyim
dopdoluyum sana,
kopkoyuyum aşkına
sen beni
seni severken seyret
bir hazan
vaktiydi etraf sapsarı kesilmişti;
dal dal, yaprak
yaprak, çiçek çiçek
börtü böcek
kanatlanmıştı
başka
diyara göçe durmuştu
göçebeydi
bir yanım, harabeydi her yanım
körebeydi
herkes acılarıma
sağırdı ve
lal ü ebkemdi
dikenler
içindeydim, zehirli sarmaşıklar
beni bir
tek aşıklar anlar
öyle bir
sensizliğe bulaşmıştım ki
boğazıma
kadar hem de
kimse görmezdi
içimdeki yusuf kuyularını
sessizliğin
en zirvesindeydim, sensizliğin şahikasındaydım
ve meşhur
meseldir: zirvedekiler hep yalnızdır
birinciliğimi
kimseyle paylaşmam
sensizlikte
bile birinci olmaya gönüllüyüm
"sen"
zamirinin geçtiği her kelimeye hayranım
bu
sensizlik de olsa bile.
yaz günü üşürüm
ve bilirim ki sen yoksun
bir titreme
alır beni, sarar canımın dört bir yanını
ayaz yemiş
gibi olurum sensiz
her yanım
kırağı, her yanım buz
kalbim
paramparça
gözlerimden
hüzün akıyordu
ve boydan
boya ben topraklarını suluyordu.
çiçeklerim
hüzne çelenk duruyordu
sözlerim
hüzne mihenk oluyordu
hüzne
selamdı bakışım
aşka
kelamdı hüznüm
etrafa
buram buram bir yalnızlık kokusu yayılıyordu
her tarafım sensizlik kokuyordu
ömrümün en
güzel kolyesiydin
rabbimin en
güzel hediyesiydin
bir gece
rüyama girdi de o yâr "yaz bana" dedi.
ve o
geceden beri yazıyorum
sana
yeniden başlar gibi
yok
böylesine sevmek, ölesiye özlemek
yaşamak
yokluğunda bile seni
sinemde
terkinin izi var,
ayrılığın
paslı bıçağıyla
kalbimi tam
da ortasından kesip
gittiğin
gün bıraktın kalbimin yarısını
sensiz
yarım yamalak yaşıyorum işte
yârim olan
sen yürek yarımı aldın
yakıp aldın
kesip aldın koparıp aldın
yarama tuz
basıp da aldın
tuza yaramı
katıp da aldın
şimdi kalkıp
sensiz nasıl da sevineyim
ardından
nasıl güleyim
gömleğimi
yırtıp içimi gösterebilseydim sana
züleyha
nasıl yırttıysa gömleğini arkasından yusuf'un
sen de can
gömleğimi yırtaydın etimden
nasıl da
sardığını beni hücre hücre göreydin
canımı
nasıl da ele geçirdiğini bileydin
beni nasıl
da kulun kölen yaptığını öğreneydin