Yıkıldı mutluluk bulduğum diyar;

Baktığım yüzlerde bambaşka bir hal…

Duvarda baktığım bir fotoğraftır;

Boynumu büktüren o meskun mahal…

 

Bu mevsim içimde kopar kıyamet;

Sonsuzluk tacını aldığın vakit…

Hayalde pişmanlık düşte alamet;

Hüznüme peşinat saydığım nakit…

 

Dolarsa cehennem dolsun bardağım;

Yudumlar yudumlar içerim boşver…

Kararmış topraklar solmuş yaprağım;

Geçme dediğinden geçerim boşver…

 

Şarkılar şarkılar bildiğin gibi…

Kiminde hasret var kiminde tehir;

Hiç kimse gülmedi güldüğün gibi…

Ne cadde ne sokak ne de bu şehir…

 

Ne gelir elimden kırıksa kolum;

Yorduysa kalbimi şu sahte hayat…

Duraksız sandığım bitmeyen yolum;

Diklenir duruyor karşımda heyhat…

 

Bıkmadan yazdığım kağıdım kadar;

Vefalı değildi gecenin körü…

Uzundu cümleler ağıdım kadar;

Bu yüzden yolsuzdu hecenin körü…

 

Hangi tasvir ile nasıl anlatsam;

Yar sensiz uyanmak melanetini…

Seni bin lehçenin binine katsam;

Silemem yokluğun bir lanetini…

 

Ali ALTINLI – 16.12.2016

Saat: 00:05

( Yokluğunun Laneti başlıklı yazı Ali ALTINLI tarafından 16.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.