Sevgili Cumhurbaşkanım sayende,Benim ben diyen ülkelere, Meydan okuyacağız,
Bu asil milleti sevmeyenlere, osmanlı şamarını vuracağız.
Zalimliklerine devam ederlerse,
Kükremiş, vakarlı aslanlar misali, yollarında duracağız.
Sevgili Cumhurbaşkanım sayende,
Birbirinden güzel, birbirinden manidar, nimetlere gark olduk.
Yufka ve asil gönlümüzü, sevinç ve mutluluklarla doldurduk.
Fikri güzel, gönlü güzel insanları, rahatsız eden çalı ve dikenleri,
Kardeşlik, sevgi,ve rahmani muhabbetlerle kökünden soldurduk.
Sevgili Cumhurbaşkanım sayende,
Tarihe mal olmuş, mert ve yiğitler gibi, şerefsiz ve zalimlere meydan okuduk.
Aşk ve sevdalarla bilenmiş ,dostluk hançerini, bize husumet besleyenlerin yüreğine soktuk.
Her daim sabrettik.Terbiye ve izanımızı düşürmedik elimizden,
Ama sabır testimiz taştığında,yürekleri ağza getiren naralar attık.
Sevgili Cumhurbaşkanım sayende,
Herkes önümüzde el pençe divan durmaya başladı.
En delikanlı duruşların, zalimliği şiar edenleri derinden haşladı.
Neredeyse, bir asırdan beri yerinde sayan, bu yalancı cennet ülkem,
Gözü dönmüş, kişnemiş rahvan atlar gibi, şahlandıkça şahlandı.
Sevgili Cumhurbaşkanım sayende,
Tarih sayfalarına altın harfelerle yazılacak icraatlarınla, haddinden fazla mutlu olduk.
Küçüğümüzden büyüğümüze, fakirimizden zenginimize, aşk ve sevgilerle dolduk.
Sayılmakla bitmeyen açılmış gediklerin yerine,
En mahir ustalar gibi gerekli taşları gereken yerlere koyduk.
Sevgili Cumhurbaşkanım sayende,
İçi dolu gerçek sevgileri ve gerçek muhabbetleri en ince noktasına kadar gördük.
Kardeşlik gergefinde, dilden dile dolaşacak aşkları, desen desen ördük.
Üç tarafı denizlerle kaplı, bu yalancı bereketli cennet ülkemin uğruna,
Büyük küçük, yaşlı genç, zengin fakir, demeden sokaklara mert ve yiğitler gibi döküldük.
Sevgili Cumhurbaşkanım sayende,
Gönüllerimiz, rahmani mutlulukların, en alası ile tanıştı.
Onbeş Temmuz gecesinde, yıllardan beri birbiriyle küs olanlar, bir anda barıştı.
Nifak ve husumet tohumlarını, gönlümüzün bereketli topraklarına, serpmek isteyenlerin,
Hesap ve kitapları, kainatın sahibinin izni keremiyle, birbirine karıştı.
Sevgili Cumhurbaşkanım sayende,
Bir asırdan beri yerinden oynatılan taşlar yeniden yerine oturtuldu.
Yediveren Muhammedi güller, gönlümüzün en güzel yerlerine konuldu.
Karanlık çıkmazlarda olan kimsesiz dul ve yetimler ,
Sen gibi mütavazı, gözü yaşlı, gönlü yufka, biri tarafından Allah rızası için her daim soruldu.
Sevgili Cumhurbaşkanım sayende,
Fersah fersah uzaklaştığımız özümüze yeniden kavuştuk.
Liderlik ve reisliğini örnek aldık kendimize, ölüm korkusundan bir anda kurtulduk.
Gözümüzü kırpmadan çifte yürekliler gibi çıktık er meydanına,
Şehit ÖMER HALİS' komutanım gibi ülkeme düşman olanları alnının tam ortasından vurduk.
Sevgili Cumhurbaşkanım sayende,
Aklımızı başımıza aldık ve anladık ki, yok bizim bizden başka dostumuz,
Çok hayırlı ve o kadar da harikuledenin de fevkinde olacak sonumuz.
Gök kuşağını meydana getiren ana renklerle,
Uhuvet, muhabbet, sevgi, civan mertlik işlenecek ikibin yıllık postumuz
11/Şubat/2017
Bu şiirimi adam gibi adam olan, ve bugün yüce Allah'ın rahmetine kavuşmuş babamın 7.Ölüm yıl dönümü münasebetiyle, şeref namus ve babayiğit abidesi olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğanı ben gibi sevenlere atfediyorum.
Sevgili Cumhurbaşkanım seni bu cennet ülkem için yaptıklarından dolayı seni çok ama çok seviyorum.
11 Şubat 2017
