Unutulmaya yüz tutan hatta
unutulan Hacivat ve karagözü ziyaret edelim, ne dersiniz? Güçlü bir kabiliyetle,
gönül halinden anlayan bu gönül dostlarını mizah ustalarını bir ziyaret edelim.
Bizlere lezzetli gönül güzelliği sunan ruhumuzu okşayan mizah anlayışları ile
biraz manevi haz gülümseme alalım ne dersiniz?
Karagöz
-Hacı cav cav bugün keyfin yok
gibi.
-Ne yandı mı diyorsun karagözüm
kazandibi.
-Ne kazandibi keyfin yok diyorum.
-Ben evdeyim ya kara gözüm kime
gidiyorum?
-Tamam, Hacivat’ım tamam sen
anlamadın.
-Annen ağladıysa sen neden
ağlamadın hayırsız evlat.
-İn aşağıya gel yanıma.
-Cin mi geldi aşağıya? Ben çok
korkarım o zaman ben gelmem yanına.
-Yok, cin min Hacivat’ım sen gel.
-Yok, onlar tanımaz engel gelemem.
-Aç kapıyı ben geliyorum.
-Ellerim boş karagözüm ben mi
yemek yiyorum?
-Aç kapıyıııı!
-Kim kovalıyor ayıyı?
-Aç kapıyı yoksa gidiyorum.
-Seni anlıyorum karagözüm, seni
kızdırmadan edemiyorum.
-Ben mi sana gelmiyorum, işte
kapındayım ya kör müsün?
-Aman karagözüm sende beni taklit
etme.
-Sen aşağıya gelmiyorsun birde
diyorsun gitme.
-Hemen iniyorum bekle.
-Kim geliyor söyle inekle?
-Salman dayımı geliyor tüfekle?
-Elindeki cep telefonuyla balkonda
çekme selfi düşeceksin haci cav cav!
-Ne keyfi karagözüm oğlan uyumadı
ağlıyor, hanım sen uyut dedi onunla uğraşıyorum ne keyfi?
-Selfi selfi…
-Ne keyfi kim bu Seyfi?
-Nereden çıktı bu Seyfi amcan
oğlumu?
-Ne defi ben almadım hem çalmasını
da ben bilmem.
-İnmezsen aşağıya inme.
-İşte geldim
- Sen gelmeden ben bittim.
-Beni taklit ettin çok güldüm.
-Gel gör ki bende öldüm.
-Aman karagözüm yaşın genç bana
lazımsın, tek arkadaşımsın, sen canımsın… Kapattık perdeyi eylemedik viran, Kul
Mehmet’in kusuru varsa af ola, devamı derseniz hele bir yarın ola.
Mehmet Aluç/Kul Mehmet