Bir ilkbahar daha neşe saçarken,
Bahçelerde gül-menekşe açarken,
Sen muamma, köşe bucak kaçarken,
İz sürdüm, peşine il il takıldım;
Hangi yana baksam yoksun, yıkıldım.

Varılmaz masal ülkesinde misin?
Kaf dağlarının arkasında mısın?
Sırlı bir deniz öyküsünde misin?
Taştım nehir gibi sel sel döküldüm;
Hangi yana aksam yoksun, yıkıldım.

Unutmak mümkün mü, gezdin kanımda?
Gülmeye çalıştım en zor anımda,
Yivli sızılar kaldı sol yanımda,
Onulmaz yarayım, tel tel söküldüm;
Hangi yanı sarsam yoksun, yıkıldım.

Dolandım Kays gibi, çöller tükendi,
Vuslata çıkacak yollar tükendi,
Gam yokuşlarında yıllar tükendi,
Kuru çınar gibi dal dal büküldüm;
Hangi yöne dönsem yoksun, yıkıldım.

Eski bir volkan kadar yorgunum yâr,
Sensiz bu yerler, bu gökler bana dar,
Söndü, sönecek derken içimdeki nâr,
Tutuştu çerağım, kül kül yakıldım;
Hangi yanda tütsem yoksun, yıkıldım.

Senin müptelanım, insafın yok mu?
Yitirdim yönümü, hiç vefan yok mu?
Selamın, mektubun, son lafın yok mu?
Çile mahzenime lâl lâl çekildim;
Hangi kula sorsam yoksun, yıkıldım.


Muhittin Alaca

 

( İnsafın Yok Mu? başlıklı yazı Alaca tarafından 23.02.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.