yiyecek verdiğim sokak köpeklerinin minnettarlığı
çapari iğnesinden kurtarıp, denize bıraktığım istavritin teşekkürü
kavurucu sıcakta su içirdiğim kuşların ödülüydün sen


donmak üzere olan o yaşlı adamın, ikram ettiğim tavşankanı çayı içerken 
"mevla’m sevdiğine kavuştursun" dediği duaydın


tanrının bir lütfuydu ellerini tutmak
bir kez yaşanan ve bir daha yaşanmayacak olan, bir mutluluktu 
seni sevgilim bilmek
gerçek olamayacak kadar güzel bir düştü 
sana sarılmak, seni öpmek


biliyorum, felç olmuş bu aşk bir daha ayağa kalkamaz 
denize sevdalı o beyaz martı, bir daha geçmez o rengarenk gökkuşağının içinden 
ateşle dans etmez 
kanatları kül olmuş ateş böcekleri
kuytularda can evinden vurulmuş o hırçın rüzgar 
bir daha esmez deli deli


içinde in cin top oynayan 
netameli, metruk bir köşkmüş aşk şimdi
pencereleri tahtalarla çivilenmiş 
vahşi otlar içinde, bir anlık korku
bin yıllık bir ürperti 


kefen gibi örtüler örtülse de hatıralara
arka bahçeye gömülse de anılar, canlı canlı
onca zamana rağmen, hala acıyla gıcırdarmış merdivenleri 


rivayet odur ki…
bazı geceler, mahzenlerinde duyulurmuş
doğmadan ölmüş çocuk sesleri




( Kanatları Kül Olmuş Ateş Böcekleri başlıklı yazı gölge06 tarafından 25.02.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.