Sen bana bi küserdin
Bütün küsmeler barışmalara düşman olur
Ay güneşe, gündüz geceye küserdi
Çöl olurdu bu Ankara denen şehir
Bütün sokaklar, caddelere trip atar
O çok katlı gökdelenler, birbirine sırtını dönerdi 


Sen bana bi küserdin
Küsmesen iyi olurdu ama küserdin...
Öyle böyle değil, taş olur susardın
Üzünç bir güneş doğardı şehrin üstüne
Bütün vahaları kururdu içimdeki çölün
Yalın kılıç gelen çöl eşkıyaları gibi dört bir koldan saldırırdı hasret
Kara kuzgunlar gibi yağmalardı beni hüzün


Sen bana bi küserdin
Yani bi küserdin... 
Bütün tanıdıklarım; eş dost akraba, kara haber almış gibi ağlardı
Bu şehrin bütün sahafları siyah giyer
O buz mavi gözlü husky köpeğim, balkonumda güvercinler bile yas tutardı 
Kim öldü?
Kim öldü diye sorardım 
Sanki beni duymuyor gibi hepsi birden susardı


Sen bana bi küserdin
Ben kalbimi bileye bileye, keskin bir bıçağa çevirirdim
Ahh nasıl düşman olurdum kendime, nasıl suçlardım 
Acımasız bir cellat olur, kendi taburemi kendim tekmelerdim
İğne deliğinden geçirirdim hayatı
Cehennem zebanileri ile ahbap olur 
Azrail’e muhabbet ederdim


Sen bana bi küserdin
İsrafil; "bu senin kıyametin" diye süru tutuştururdu elime
Üflerdim...





( Küs başlıklı yazı gölge06 tarafından 3/8/2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.