Zamanın arka yalnızlığı;

Densiz iç çekişleri evrenin

Hanidir soyut bir imge kadar kıymete binsem keşke

Ya da tedavülden kalkan bir sevda nispetinde:

Yangın olsam

Büyüsem içten içe

Bir de engebelerin dili olsa da…

Sahi,

Çok şey mi diledim bir de diyeceklerimi dinlesen keşke.

 

Muhbir bir gölgeyim,

Dilim lal,

Gönlüm orman,

Kalem hepten darmaduman

Bir iklimdeyim bir de yüreğinde evrenin;

Bir ikilem ritmindeyim gün ve gece:

Ölmelere doyamadığım her şiirde:

Bak sandığımın içine,

Ne duruyorsun aç ve arşınla gözlerinle

Bir de içimi açsam sana

Kralı olurdu şiirlerin,

Haznemde hep mi hazan,

Kılcalı mı yoksa yapamadıklarımın?

 

Bir yürekte konuşlu olmak, nedir söyle;

Bir de eremediğim hidayeti:

Ses bilip sus eyleyip

Sır belleyip de verdiğim serlerde yalpalayan bir şiir

Tadındayım işin aslı;

Erip ereceğim hangi mertebe ise

Düşmeden şu kaygan zeminde;

Kınımda ne mi var?

 

Kanıksadığım yalanlarını bak bıraktım

Suyun yüzüne:

Hala mı anlamadın yar?

Hadi git işine, diyen bir martaval mı yoksa

Şu yüksek ökçeli yalnızlık,

Rakımı iki büklüm bir şehirde ölmeliyim

Ördüğüm şiirlerin iki yakası gelmez iken bir araya.

 

( Zamanın Arka Yalnızlığı... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 18.03.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.