Bir düş armağan et sadece:
Eti senin kemiği de benim olsun
Adını çağırdığım imgeleri şiirin.
Bir de dilek tut dışından:
Tut da görelim adamlığını şiirin
Hele ki hutbesi yanık bir köz iken
devrimlerim,
Dediklerime riayet eden bir makberde
belki ölmeliyim.
Ölümüne sevdalandığım,
Sevda sanıp bağlandığım:
Sanır mısın ki devamı gelecek yanık
sesinin
Tümden gelen önyargıları mademki
mezhep edindim,
Savur gitsin bensiz notaları,
Ayrı gayrı düşmek neymiş,
Söyle bilir misin, şiir teknem?
Dalya dediğim sancılarımla haşır
neşirim ölümüne
Bendimde kayıp bir terane
Yine içine düşmüşlüğüm dipsiz kuyumda
Bir de bir akıllının atmaya
kıyamadığı taşa
Dokunan eli deli benliğimin.
Zamansızım işin aslı
Fazlasıyla da sıfatsız
Lakin kara adamlar geldi gecenin bir
vakti;
Teneşir paklayacakmış münafığın onca
isyanını:
Gel de ölme şimdi,
Yeniden doğmaksa Eyvallah,
Aşka bayrak açmaksa yürekte yangın
Kalanı da cabası
Kaçırdığım mal feryat figan,
Sönmeye dair olsa keşke de
Çıksam şu şiir pazarından:
Rahmetin hepsi başım gözüm üstüne,
Kalemin kırık ucunu soka soka yüreğe.