1
Açlığın nizamında kör
ağıtlar;
Düşkün bir kadın tadında
bilmece,
Seğirten mıknatısı
yüreğin en debdebeli yok oluş.
Az sonra kopacak fırtınadan
mütevellit olsa keşke
Yaşam gayesi.
İsinde saklı,
Ser verip sırlara
döktüğü nameleri de
Fukara yetilerin ayyuka
çıktığı kayıp menzil.
Gövdesinde hınzır ve
metruk bir yanılsama,
Tadında yoksunluğun
daimi varlık tasası,
Yine ömrün ikbalinde
göreceli bir saltanat;
Keşke boca etsem derdi
tasayı
Ve uzansam boylu
boyunca
Artık hangi şerh ise
düştüğüm
Olmaz mı yüreğin yongası?
Yine açtığı her
parantez Tanrı’nın
Bir de ölümüne
sevdalandığım umutlarımdan geriye
Kalan onca tortu yine
pervasız bir kıble
Şu beşeri tantananın
gölgesinde
Yerleşik o düzende
kanıksanası bir rahle
Duaları buyur ettiğim:
Andan müteşekkil,
Sondan yana tüm tasası,
Dünde kalsa da tüm
yası…
Sakıncalı mı yoksa onca
zümre?
Hani peşrevinde aşkın
Bir de eremediğim
sükûtun güncesine
Koyduğum son ibare:
Bir gönülde saklı bir
de yüksündüğüm
Ölü lehçesinde çocuk
isyanlarımı feragat ettiğim
Ne çok kalburüstü yankı:
Bir duyulmazın indinde
bir de görmediğim
Karanlığın seyrinde
dalışa geçtiğim…