Umut olmasaydı, insan yaşamak yerine ölmeyi isterdi. Bu yüzden, yaşamın hangi safhasına baksam, neresinden tutunsam bir negatiflik görürsem bir yerinde, hep iyi yönü olduğunu düşünür ve onu  görmeye gayret ederim. 


Her kişi bencil ve sadece kendi çıkarını düşünüyor. Ne zaman içten bir olguda paylaşmak istesem, o paylaşımın içine girsem, karşımdaki paylaştığım kişi, kendini güvenceye bağlama adına daha ileriye ve gerçek paylaşıma yönelmiyor. 


Her doğru her yerde söylenir mi? yaşamın içinde bir giz olacak ki, bu sırrı çözmenin heyecan verici olgusu insanı bahar akışında hissettirecek. Sonuçta, geçmişte ne yaşarsak yaşayalım, zaman geçerken, hala orada tanıdığımız depremlerle yaşamı devam ettirmemiz ve yine mi aynı şeyleri yaşayacağım ya da başkasına yaşatacağım düşüncesiyle ileriye bakmamız da ne kadar zaman bizi ayakta tutabilir ki…


Diş ağrısına ilaç alıp geçici çözüm bulabiliriz ama bu bastırılan önlem, sonunda dişimizi de kaybetmeye götürecekse, başlangıçta doktora gidip, yani sevgiyi verene teslim olmak gerekmez mi? Bu cümlede bahsetmek istediğim durum da “Ben haklıyım!" demeyi gerektirecek bir sonuca varsın istemiyorum. Hayata dair seçiminden kaynaklanan yaşadıklarından dolayı bunun acısını ileride yaşayan insana, "Bak ben haklıymışım demek" değil derdim de, asla. 


Ancak, yaşamı şimdi tüm olasılıklarıyla dosdoğru yaşamak lazım. Acı, istesek de istemezsek de zaten var, az ya da çok. Ondan kim kaçmış da kurtulmuş ama şu anı doğru yaşarsak, en azından o acıya varana kadar, mutlu olmak da mümkün. Diğer seçimde ise, bir sofrada ne varsa yedikten sonra hazımsızlık çektiğimiz durum gibi, hiç bir zaman mutlu olamayacağızdır. 


Umut, küçük hedefleri o an yaşamaktır.  Umut karşındaki insanı illaki bir şeye ikna etmek değildir. umut, hayal de değildir. Umut, insan gerçeğini yaşatan bir mutluluk resmidir. Umudun tükendiği yerde ölüm vardır. Ben umudun içinde yaşamak istiyorum... Benim kafamı karıştırmayın lütfen! Saygı ve anlaşılmak da istiyorum! Sizi, Peygamberimizin kutlu doğum haftasını kutlarken birbirimizi sevmeye, anlamaya ve küs isek birilerine barışmaya davet ediyorum.


Hoşgörü ile yaşayan, Demokrasi kılıcını üzerimizde taşıyıp umudun cengaveri olan, her başımıza gelene hayırla bakan, ne yapabileceğimiz konusunda hakkı gözeten, hakkın herkese eşit dağılacağı bir niyetin yaşadığını farz eden… Yanlış tahrik ve kötü niyetli kişilerin peşinden gitmeyen, kardeşliği demokrasi zaferi sayan ve bunu her yere yayanlardan olalım. Bu ülkede yaşayan herkes kardeştir, birlik ve beraberlik içinde olmak her zaman ülkemizin menfaatinedir. Demokratik seçeneklerin sonucunu, çaydanlığın kaynayıp demlendiği güzel kıvamı yakalamak için geçen zaman gibi geleceğin ne getireceğini sabırla bekleyerek görmek lazım. Gelecek için umut depolayarak!


Bizim huzura ihtiyacımız var. Bu da ancak birbirimizi anlamaktan ve kardeşçe yaşamaktan geçiyor. Rahmet peygamberinin doğum gününde, sabrı öğrenelim ve birbirimize, ülkemize hayır dua edelim, hayırlı geleceğimiz için olur mu? 


Referanduma, “Evet!” diyenler kadar, “Hayır!” diyenlerinde kardeşliği bize lazımdır. Bir olalım, diri olalım, kardeş olalım. Sonuç ne ise demokrasinin sonucu deyip, kabul edelim ve bunu uygulayıp gösterelim.


Kutlu doğum haftanızı tebrik ediyorum.

  

Saffet Kuramaz

( Kutlu Doğum Haftasının Gör Dedikleri başlıklı yazı safdeha tarafından 19.04.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.