Çatık kaşlı zamandan araklanan üç beş
şiire ithafen…
Zinhar yalan demelerde takılı akıldan
çıkıp da yola varmayı dilemek kadar masum iken rüştünü ispatlama gayreti yine
mağdur faniden bir dua istemenin t/adı.
İkilemlerin ruhuna sıkışan tantana ve
bayat iklimlerde konuşlu zehir zemberek tüm pervasızlık.
Ruhban gölgelerin meali olsa da,
yalnızlık kadar tatsız ama boyutsuzluğun da göreceli isyanı hele ki yok mu o
iki dirhem bir çekirdek rotamız aslı astarı olmasa da celbi yine yitik
imgelerin.
Zordu çok zor zannımca:
Zıt kelamlarda gölgeleri yüklenmek
Yüklem tadında kipler biriktirmek
Yine emrin erbabı;
Kal, demeye cesaret edemezken
Bir de gidip dönmelerin badire
babında zafiyeti
Yine kınında aşka dokunup
Hazanı soluduğum o bahar sabahı.
Önsözü kayıp bir romanda saklı tadı
Kavuşamayan iki imge altı üstü:
Bir kök hücre aslında sevda
Bir de eklenti mahiyetinde
Solumda isin yorgun ve acı adı.
Yandım, yandın ama yanmayı
beceremedik demektense
Zafiyeti işte benliğin
Belleğe kayıtlı dünün tüm zannı;
Zikrinde ne ise fikrine uygun;
Titrinde bir özne asla ben’den öteye
gidemeyen
Yorgun yılların naşı;
Alkış tut hadi:
Bir eksik bir fazla,
Üçe varmaya ne hacet:
Tekil kimlikler defolu kayıtlarıyla
Buhran yüklü yoksunluğun takılı
meşrebi.
Akıl düş yorgunu;
Dünler an’dan bağımsız
Kalburüstü özlemlerin
Olmayacak yarınlarda saklı
kayıtsızlığı.
Skalalar konduruyorum boşluğa:
Endamlı sancılar birikiyorum
İrin yüklü akşamlarda boş boğaz bir
terennüme
Sığınıp sığdıramadığımız hazanla
boğuşurken
Gecenin ayak parmaklarında.
Hükmeden deyişler tükeniyor
Bedevi sabrımın ekseninde notalar
doluşuyor
Islak avuçlarıma.
Rahvan bir hüküm yine ismimde saklı;
Gözlerim kan çanağı
Yine mesnetsiz ithamlarda karaçalı
doyumsuzluğu
Nankör beşerin andında saklı tuttuğu
isyanı
Boykot eden melek kanadında özgür
yüreğimin
Boyutsuz seyri;
Dünden sarkan ama an’ıma asla
dokunamayan.
Hezeyanların ötekileştirildiği,
Bu günlerin basireti bağlı yine
Buğday tadında öfkelerin meşrebi:
Saklı kıtalarda ölü kadınlar;
Ölü cümlelerde rem olmuş cahil
imgeler;
Kanıksadıklarım aykırı bir melodi,
Damlayanlar bil ki yüreğin suresi
Yine de yamaları büyük acılar
dökülüyor birer ikişer
Toplayan namerttir, demelerim iken
ayan beyan
Bir de toz konduramıyorum sevdama,
Tozlu ruhumda sair gölge:
Hadi çal en aykırı şarkıyı.