Hasreti heybene yükleyip benden giderken,
Sızladıkça yandım, yandıkça sızlattın beni.
Kimseye duyurmadım yavaş yavaş erirken,
Gizledikçe andım, andıkça gizledim seni;
Asla vazgeçmeden, bıkmadan özledim seni.
Keşke bilseydin aşk şairinin kıymetini,
Ardın sıra kahrolan vefalı kısmetini,
İzini ararken dağlarda siluetini,
İzledikçe dondum, dondukça izledim seni;
Sevda köprüsünü yıkmadan özledim seni.
Mecnundan el aldım, çölde seraptı umudum,
Kızgın kumlarda kurtlarla, kuşlarla uyudum,
Gözlerin ki pınardı, su içtim yudum yudum,
Kuzladıkça kandım, kandıkça kuzladım seni;
Başka gönüllere akmadan özledim seni.
Kırmadım kalemi, aşka tek kurşun sıkmadım,
Suç kimde, günah kimde dönüp de bakmadım,
Sen sözünü unuttun, ben yoldan hiç çıkmadım,
Gazladıkça söndün, söndükçe gazladım seni;
Kaybolan yıllara takmadan özledim seni.
Özledim gökte yıldız, denizlerde kum kadar,
Şafağına her gün çentik atan mahkûm kadar,
Yokluğunda tadım-tuzum yoktu zakkum kadar,
Közledikçe yandım, yandıkça közledin beni;
Hicranı başına kakmadan özledim seni.
Muhittin Alaca