1
“Boşanmak çok zor bir karardı.“
“Boşandıktan sonra hayatıma biri girsin istemedim.“
“Kendimi çocuklarıma adadım.”
Diyordu kadın!
Aynı güneşi görse de, yeniden başlamak
Alışkanlıkları bir kenara itmek
Yıllarca paylaştığı evin karşısına geçip camlarını taşlamak
Gibi…
Bahçede her yıl etli kiraz veren ağaca çıkmayacağım demekti
Işıl ışıl romantik masada yenilen yemekleri içilen çayları, Ah…
Elinin tersiyle itmek…
El ağrısı geçer, ya gönül ağrısı
Görünür gibi mezarın dibi!
Her yerde anılar, şuradan hala çocuk sesleri geliyor dedi
Doğum partisiydi belki de…
“İyi ki doğdun!” dedi
Coşku veren ezgi de…
Yaşlanmıştı her şey kendisi gibi
Yaşlanmıştı yine gözleri…
Keşke ölseydi eşi
Saat gösterirken beşi…
Çayda, yanındaki nevale de
Dökülseydi yere
Dökülseydi, geleneksel olmuş ikindi eğlencesinde
Keşke…
Öldü derdi avuntusu
Ne kadar uzun sürüyor derdi ölüm uykusu
Katlanırdı, hala hatırlanan anılarda…
Unutulmuyor işte
Unutulmuyor…
Yaşıyor işte
Ortadan kesilmiş gibi beden
Yatak…
Ne horultu sesi, ne de sıcak ten
Yok artık!
Ölene kadar soracaktı belki de
Neden, neden…
Görse karşısında görünür yabancı gibi
El gibi…
Kırılmıştı bardak bir kere
Kırılmasaydı ama
Gözü olsa âmâ
Ya kalbi?
Kabul eder miydi yama…
Boşanmıştı
Ağladı
Asumanda tek bulut kalmayana kadar…
Kurumuştu göz çukurları
Sarmıştı çöl kusurları
Savruldu
Kaçıncı nöbetti bu…
Saffet Kuramaz