Suskun hecelerin yobaz fısıltısı,
Göksüz özlemlerin de kuru gürültüsü,
Nazenin bir tınıda raks eden evren,
Kayıtsız şarkıların da şerh düştüğü o
ıslak merdiven.
Az sonra kayacak yıldızların usulsüz
isyanında
Bir de tokuştururken hüznü yıldırım
hızında bir aşka
Kucak açan bayat hüsranların da
yengisi:
Dolu dolu içinin ninnileri
Ölü çocuğun anası boynu bükük bir
kuram kadar
Soluksuz ölümün teyelli izleği;
Yine son sürat bir hezeyan,
Çıt kırıldım gölge misali depreşen
Görünmeyen göğün yangını.
Ne desem ki şimdilere meyilli
azametin hırkası,
Kandırıkçı bir tekerleme mahiyetinde
Flu bir kaydırak,
Şeşi beş gözlerinde kaderin
Duraksama özürlü lanetin de isyanı
Yine Allah katında görücüye çıkan
merhamet,
Varlığın istikameti mademki metanet,
Haydi, yarıla sen de yolu, diyenlere
Kol kanat geren evrenden müteşekkil
Sayısız kehanet yine izinde
gerçeklerin
Dökülürken çakıl taşları evrenin
teker teker.
Ha bu gün ha yarın,
Denginde ömrün mahrem bir müptela
tadı
Konuşlu kâfir hecelerde şairin ucu
yanık dili,
Varsın saklı tutsun acısını,
Sansın da dünyanın bedelini yüklerken
şiire,
Kayda değer bir tantana da mı
Varlığın uzantısında sayısız imge
tekelinde yine şairin
Kutsarken Yaradan evreni, titrinde de
hâşâ yanılgı,
Diyen meleklerin masum aşkı.
Bir yürekte saklı bir de ufkun
uzamında
Şerh düşmeli bu geceye indinde,
Meşk eylediğim rahmeti de korurken
için için,
Yüklendiğim onca derdi terk eyleyip
Sığındığım dostane bir tebessüm olsa
olsa tek kaygım,
Yanıp da peşine düştüğüm sihrine toz
kondurmamak
Yine tek maruzatım.
İçimin peşrevini yok saysam,
Çöreklensem nizamına, kayıp bir
miladı da
Örselenmiş benliğime bansam için için
Hele ki görünmez yaralarıma tuz
bassan,
Ziyadesiyle acıyacak canımı da lav
etsem
Düştüğüm boşluğun artık hangi satır
arasında
Denk düşersem usulca
Bir de kutuplarında yerkürenin,
Bir eksen çizsem kendi etrafımda
Toplasam uydularımı aslında
Peşin hükümlü varsayımları da
didiklesem
Görünmez bir izlekte meşk eylesem
Görünmezliğin şeceresini tutarken
Tanrı.
Ansızın rest çeksem tüm sakıncalarına
evrenin,
Kutsasam aşkı,
Kutsansam bazı bazı
Kuşatsam doludizgin umutlarımı yok
yere
Ve sayfalar döşesem demediklerime,
Dediklerimi yok saysan da;
Demediğime dair hangi niyazsa içimde
saklı
Kardığım dünü hükmen mağlup saymamdan
ötürü
An’ı sersem ayaklarına yarın’ın batılına
da
Şerh düşsem kanıksadıklarıma delalet
Kandıklarıma da rahmet okusam
Belki de körebe oynayıp hiç
kazanmadığımdandır
Ya da hicvinde neşenin
Bayat bir lanettir peşinde
sürüklendiğim.
Ben gibi bensizlikle iştigal;
Sen gibi sizli hitaplarında evrenin
Peşim sıra dökülen çakıl taşına
rahmet,
Dediklerine aczi yet yüklü benliğimle
Set çektiğim aşkın da yüzü suyu
hürmetine,
Hiçliğime sirayet eden artık hangi
gölge ise
Boyunduruğunda belki de boşboğaz
Bir tekerleme nazarında
Nazımı çeken patavatsız bir yürek kadar
Hele ki gıyabında o benlik
Hem de en efkârlı,
Özür yüklü bir özne
Kıymete binmiş belli ki kıyamet
öncesi.
KADİR GECENİZ MÜBAREK OLSUN EFENDİM.