kalbimin gizli ibadetlerinde 
hezimete uğrayan ruh birikintileri ç'ağlıyor.




geç kalınmış bir devrimin 
şafaksız yeliydik seninle bir zamanlar. 
z'amansızlığın soğuk rüzgarı değildi yüzümüze değen, 
sessizliği örtünen nefeslerimiz gülümsüyordu
seviden çatlayan dudaklarımızda. 
ki yağmur yazgılı gözlerimiz vardı bizim 
ve çisil çisil yağan sözlerimiz. 

.... 



yaşan(ma)mışlıkların en kuytu zerresinde terk ettim kalbimi
rutubetli ruhumu ise
aydınlığa bilenmiş göçmen kokusuna gömdüm.
ve aşkı
ölüme bıraktım az önce 
gözlerimin can alan donukluğundan.


üstelik
eflatun boyalı delalet dağıtıyor gökyüzü bugün
her tebessümü, sevgi(li)nin avuç çizgileri sanki. 
lâkin biliyorum, 
deniz kokusu çökecek birazdan tuvalimin kamburluğuna 
esmer v’edalı sancılar sevişecek 
firavun nakışlı darağaçlarında. 
defalarca yıkasam da muson kuraklığındaki şiirlerimi
Yusuf yankıları sallanacak kıyılarımda.
çünkü söyleyemediklerim,
dik bakışlı bir mumun alevinden eriyor müptela yangınlara.


söyleyin,
üşüşmesin üzerime gecenin kızıla bürülü yüzü 
farkındayım yarınsız baharlar ektiğimin. 
ama bugün 
sağırım tüm nâmelere 
zoruma gidenlerle sürükleneceğim, ölü dünlerime. 






emelgüneysu/ondörttemmuz

( Sağırım Tüm Nâmelere.. başlıklı yazı güney-su tarafından 18.07.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.