Yerle yeksan mabedin içimiydi matem,

Soluksuz hücrelerin de kutsalı

Edindiğim her izlenim;

Yine ufkun hazanı,

Yine hazanın dergâhı,

Demlendikçe uzvunda kelamın

Dertli deyişler türeten bir defter-i kebir misali

Sayılarla eşleşen soyağacım.

 

Kuruyan yaprakların derdine düştüm madem,

Salgın hezeyanların da çeperinde

İçli beyitlerin söyleştiği

Şu beyaz sayfa.

Aklarım da aklarım ömrü

Atanırım en deli makama

Sevda dediğin mi derdi tasası benliğin?

 

Derli toplu bir kanun nazarında

Edilgen imlerden sırıtan bir tebessüm ertesi

Kayıp da düşmeyi maharet bildiğim

Yorgun lehçemin tadı damakta kalan reçinesi.

 

Aşkı mabet bildik de ne oldu

Gönüllerin sultanı dertli mirim?

Mimlendikçe biteviye kimi dost bildikse

Esti acılar efil efil.

 

Kutsanan sevdaların nazarında

Saklı deyişler yine ölü şairlerin mezarında

Bıçkın şiirler nöbete duran her gece,

Rahmeti ise hep Tanrı’da saklı

Zehir zemberek deli fiiller,

Türerken adım başı

Dostane bir terennüm hayal ederim

Hırpani devingen döngüde marifetmişçesine

Kaynayan nefisler hem de ikramı

İblisin sofrası.

 

Aşkın nazım çatısı

Kara kuru bir gölgede

Metruk bir kuytuda

Hangi bilmece ise

Yine sisli surelerde

Aydınlığa çıkmanın temennisi belli ki

Tecellisi safi yalan bir beyan

Kazanımı içli bir şiir,

Geceden geceye akan.

 

Günü bile tehir eden zifirin karanlık rütbesi

Yine es kaza aşkı ve

Pür-neşe bedelleri de istimlâk eden kader.

 

 

( Hazanın Dergahı... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 24.08.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.