Ay suya düşmediğinde, Önce; Susuz bir sessizliği tahayyül eder alacakaranlık _________________________Kendinden emin ve Kapkaradır sabrı sınayan bulutlar… Sonra; İzbelerde gölgelerin türkü tuttuğu yalnızlıktır __Taa içinde; süsenlerin ağıt yaktığı sağanak..... Yani inersek derinlemesine, Epik bir sürüncemedir alacakaranlık Kelimesi kelimesine…
Ay suya düşmediğinde Gören duyan olmaz o zaman dilimini Yürek sözlüğünü usul usul tırmalar sözcükler İçinin karanlığı boğar geceyi Kapanır perdelerin Aklında, kendini yitiren güneşin rengi Ve Başkalaşır şehrin daha gözlerin alışamadan...
Ne yana baksan günün kavlanır Ne yana baksan Çığlık, Çığlığa uzanır ............... İşte ben buna Biraz Ölmek diyorum…
Biraz ölmek; Hani insanı ayakta tutmaya hiç bir dengin yetmediği Rüzgârın, Betine benzine mizan tuttuğu Büyüyen hıçkırıklarını heceye bölerken, Günün kara kaplısından kalma Simana bembeyaz düşen İşte o vakit Bir yanın koparılmış bir yanın kesik
Hani Tütün kokusunun parmaklarını örselediği Asabileşmelerinin kalbinin ortasına bir çivi daha çaktığı __________Katli vacip hazan çıkmazı! İşte o vakit ne yana baksan görürsün Çemberi daralan intizarı
Ah ah,dua edelim de, Yüreğini kıyılayan gölgelerin gözünü kan bürümesin Hah işte o vakit ökçelerinde maviler de ezilir
Sonra mı?
Sonra, Üzerine ölü toprağı atılmış şehrine bir de mezarını kazar O emreder Sen İçine yuvarlanırsın…
(son zamanlarda okuduğum hicran şiirlerine ithafen)
( Ay Suya Düşmediğinde başlıklı yazı gnr tarafından 22.10.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.