Günsüz hüzünlerimi öldürebilirim

Çiy bakışlı gözlerinde duru bir kelam adına

İsyan ettiğim değil de

Aradığım meram tadında bir düş.

 

Bir düşü kundaklayabilirim:

Düşünüp düşünüp de içinden çıkamadığım

Ve yalın bir nida savurup da

Kendimi engelleyemediğim

Her mısrasında

Şiirin düşe kalka büyümediğimi de söyleyip

Yalan olmadığına

İkna edemediğim

Akça pakça sevgilim.

 

Zanları tutarım tek tek,

Zemzem suyuyla yıkanmayı şart düştüğüm

Her niyazımda gün ve gece.

Ölüp dirilmeyi görev edindiğim

Günsüz gülüşlerimi ıslatırım yine

Kahkahalarına sızan o köstebek misali

Güncemde

Adını andığım her redifte

Bir de aşka tutulduğumu

İtiraf ettiğim her kebirde:

Sözüm ona sayılar da muktedir aşka:

Bir dediğini iki etmediğim

Belki de biz olmayı dileyip

Bir rakamını çıkardığım

Gönül dilimde,

En şehla bakışınla

Mest ettiğin

Dilberdudaklı seyrinde

Sözüm ona söz geçiremediğim

Hangi kelimenin hikmeti ise

Sayılardan fal tutan Çingene’nin

Dilindeki son replikte.

 

Ismarladığım bir duygu değil oysa

Senden önce

Sensizliğin güncesini tutup;

Senden sonra

Senli benli cümleleri dost bildiğim

Yine de durakladığım o istikamet

Ne zamanki gözlerinde yolculuğa çıkmanın

Verdiği özlemi beyan ederken aşk meleğim.

 

Sanrılarımı gömdüm senden sonra

Sanmadıklarımı kesin belledim

Uyutulduğum koca ömrün gazabına uğradığım

Her ara durakta

Sonra da sulh bildim gölgemi;

Sev, dedim usulca

İçimdeki yalnızlığın fermanı

Okumanı dilediğim.

 

Günsüz bir ölüm dilediğim aslında

Gün özürlü geçmişimde

Geceyi tanık,

Siyahı katık

Seni ise arzularken

Mihrabın son yolcusu

Kaderle yaptığım münazaranın da gıyabında

Bir kul’u köle;

Elemi ise huzur belleyen

Bunca aşkı bularken

İçime dışıma

Hem de ne için, diyenleri

Görmeden gözüm

Sözcükleri ise yudum yudum içip

Ayaklarıma serdiğin cennetin hatırına.

 

Günsüz bir önsöz

Aslında son bellediğim ömrü

Tıkarken heybeme sevdanın çaprazındaki

Özlemi de teyellediğim benliğin son dileği:

Sensizden çıkıp da yola

Senle ermeyi murat ettiğim

Bir kelam.

 

Belli ki nazarında yoksunum

Tıpkı meleklerin okşadığı başında

Dokunmaya dahi korktuğum sedef tenin:

Çarpılmamak adına yine Allah katında

Belki de hiçbir zaman da olmadın

Gölgemi sen bildiğim kadar da

Gelmedin huzuruma.

Sen ki en nazenin çiçek

Gülden öte

Bülbülü ötmeyen cennetin kapısında

Varlığımı görmediğin,

Eremediğim son dileğimsin

İlkini ise asla sorma.

 

 

 

 

( Son Dileğimsin... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 20.11.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.