Martavallar derleniyor usulca

Ve masallar.

İkramlarda hep hüsran,

Geniş ölçekli sevdalar sözüm ona

Lakin

Dar acılı bir fısıltı erbabı

Hangi kâhinse

Metazori bir öykü sunuyor evrene:

Gölge nazarında hangi benlikse,

Dirayeti sınanan bir yüklem

Kipinde hazan,

Kininde arınmışken nice yalan

Yine adam boyu,

Sol gözün nazarında

Sağın yoksa hikmeti.

 

Yoldan öte

Yolsuzluğun kibri kadar

Atmışken şafak,

Gönül koyalım dilediğince

Dillenen duygulara hürmeten

Sarı benizli bir şiiri daha kundaklayalım,

Der ölü ozan.

Demlendiği rahmeti

Sunarken Yaratan…

Derlediği dizelerde

Baş başa verdiği hangi kayıp sevgili

Kim bilir?

Belli ki,

En atıl sevda

Düşmüş işte dillere.

En batıl itikat hani olur da;

Bir gören bir daha bakar ardından.

 

Meylettiğimiz güne,

Farkında dahi olmadığımız nice hazan

Oysaki kışı bile belledik bahar

Yeter ki,

Sevgi sürsün sefasını

Gün ölene kadar.

 

Ah, cefam,

Ah, nankör sevdam…

Yalan oysa derlediğin her cümlede

Saklı tuttuğun o aşka

İnat çıktığım yolda:

Sevgiye biat, sen sevgili,

Hep ki kaçırırken gözlerini dize dize

Sözüm ona

Sevgiyi kutsamıştı kâinat

Belki de ölümüne sustuğum

Şu şiiri de mezar bildiğimiz kadar

Tutsak kılındığımız aşka

Bir örtü,

Şaibeli bir kelam ısmarladığımızdan

Çok önce ulaştı yüreğe.

 

Koyalım başımızı bu yola,

Susalım

Varsın şiirin naşına

Rahmet gönderdiğimiz

Kalsa da ukde içinde

Onca şiirin.

Şiirin gözlerine yandık madem,

Göre göre düştük madem bu aşka,

Demenin mahiyeti bile

En afilisinden bir yalan.

 

Seve seve öleceğiz

Uğruna methiyeler dizdiğimiz

Bilinmeze dahi nifak sokan

Bir kâhini yok sayıp,

Kırlangıç kanatlarında umudun unutulup:

Hem de öyle böyle değil.

Kıldan ince boynumuz

Kılıfına uydurduğumuz yalanları da

Yama ettikse şiir dilinde

Şaibeli bir şarkıda

Fıtratımız kayıp sayılsa da.

 

Hazanı yok sayıp düştüğümüz

Bu sevdada bir yanıp

Bir sönen ışık tadında bir özlem biriktirdiğimiz

Kadarıyla,

Yanan kıtalara döktüğümüz

Avuç avuç yaşı bile

Rahmet bellediğimizden de öte

Namert sevdalardan uzak

Bir yol bizimki:

En aykırısından,

En yalnızından,

Körebe oynayan çocuklar kadar neşeli

Hem de ezelden.

Yeter ki;

Eften püften olmasın

Bunca vaaz,

Bunca niyazda saklı tuttuğumuz

Nazı bile çekerken ince ince

Adını unuttuğumuz hangi masalsa

Yine ikramı göklerin

Yine sultanı yüreklerin

Belki de dillenmesinden öte

Derlenen hasreti bile

Yüklendiğimiz en cefalı dizede

Bir kaynakça

Onca aşkın hatırına.

 

( Kışı Bile Bahar Belledik... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 30.11.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.